Kapadokya gezilecek yerler, dünya mirası eserleri, etkileyici mağaraları, göz alıcı fresklerle bezeli kiliseleri ile her yıl bir milyondan fazla yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.

Yerli ve yabancı her turistin gezilecek listesinde yer alan Kapadokya, volkanik-kaya manzaralarının büyüleyici doğal oluşumlarına ev sahipliği yapıyor. Bölgenin Bronz çağına olan tarihi geçmişi gösteriyor ki, insanlar bu bölgelere yerleşmiş ve volkanik kaya oluşumlarının içerisinde yaşamlarını sürdürmüşler. Volkanik kaya oluşumlarının yamaçlarına oyulan köyler, Bizans dönemine dayanan göz kamaştırıcı fresklerle süslü kiliseler ve erken Hristiyan döneminde yapılan istilalardan saklanmak amaçlı yapılmış labirent yer altı şehirleri burada görülmesi gereken olağanüstü yerlerin başında geliyor. Kapadokya, doğaseverlerin ve tarih meraklılarının etkileneceği doğal oluşumlara, tarihi yapılara ve geleneksel kültürle dolup taşan rengârenk günlük yaşantılara ev sahipliği yapan büyüleyici bir harikalar diyarıdır.

Kapadokya Gezilecek Yerler

Kapadokya, doğasıyla ve tarihiyle mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon. Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak noktası olan Kapadokya’da gezilecek en iyi 15 turistik yere gelin birlikte göz atalım…

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya

Göreme köyünün hemen dışında UNESCO tarafından korunan Göreme Açık Hava Müzesi, muhteşem freskleri barındıran kaya kiliseleri ve keşiş hücrelerinin manastır kümelerine ev sahipliği yapıyor. Kompleks, Kapadokya’nın önemli bir Bizans din merkezi olduğu 10-12. yüzyıllara dayanıyor. Göreme içerisinde çeşitli kiliseler ve şapeller var ancak en önemlisi, Elmalı Kilisesi, Aziz Barbara Şapeli, kırmızı-okra iç dekorasyonu ile Aziz George’un duvar resimleri ve Aziz Onuphrius’un ilginç freskleriyle bezeli Yılanlı Kilisesi, çarpıcı ve sonra derece göz alıcı fresk kabartmaları ile Karanlık Kilise ve kubbesiyle ilgi odağı olan Tokalı Kilisesi, Kapadokya’nın en ünlü turistik mekanlarındandır.

Göreme

Göreme, Kapadokya

İnanılmaz derecede şirin ve mükemmel bir yer olan Göreme, Türkiye turizmi ile olan popülerliği kadar, pek çok turizm medya kuruluşları tarafından da dünyanın en güzel köylerinden biri olarak seçilmiştir. Yer altına gömülmüş olan taş evlerin her biri bir mağara odalarını andırıyor. Çoğu yerli ve yabancı ziyaretçiler için, sıcak hava balon turları burada ana etkinliktir. Balonlar, her sabah, Göreme’de gökyüzünü süsleyen ritüellerden biri haline gelmiştir. Göreme Açık Hava Müzesi’ne giden yol üzerinde merkezden kısa bir yürüyüş sonrası Saklı Kilise ve El Nazar Kiliselerine de uğramak gerekir.

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Kaymaklı Yeraltı Şehri, Kapadokya

Kapadokya’nın yeraltı şehirleri, ilk olarak Tunç Çağı Hitit döneminde yerinden oynamaya başlamış ve bu doğal oluşumu almış olduğu biliniyor. Bölgenin Hristiyanları Araplardan kaçmak için yer altında uzun süre kaldıkları için ilk Bizans tarihi olan 6. ve 7. yüzyıllar arası olan yaşantıları ile ünlüdürler. Kaymaklı Yeraltı Şehri, çeşitli tünellerle birbirine bağlı labirent odalarıyla Kapadokya’nın en büyük doğal oluşum örneğidir.

Zelve Açık Hava Müzesi

Zelve Açık Hava Müzesi, Kapadokya

Doğal kaya oluşumlarıyla bugünkü son görünümünü alan Zelve, pek çok mağara kayalıklarıyla Kapadokya’nın ilgi çeken açık hava müzelerinden biridir. Buraya ilk yerleşim 9. yüzyılda başlamış ve 20. yüzyılda gelişen bir köy olmuştur. Erozyon ve su taşkın tehlikelerinden dolayı köy 1952 yılında terk edilmişti. Şimdilerde ise vadinin tamamı bir müzedir. Görülebilecek ilginç birkaç şapel vardır. En sağlam olanı ise Üzümlü Kilisesi ve oldukça güzel bir kaya mezarlığıdır.

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya

Kapadokya’nın en derin yeraltı sığınağı olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı gibi Hristiyanlar tarafından saldırıdan saklanmak için kullanılıyordu. Buradaki tüneller daha derindir. Mağara gibi bir şapel alanı ve çok sayıda keşfedilecek yaşam ve depolama alanı bulunmaktadır. Derinkuyu sakinleri tarafından kullanılan havalandırma sistemleri de burada görülebilir. Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehri, günübirlik gezilerde görmek için birbirlerine yakın olan iki yerdir.

Kızıl ve Gül Vadileri

Kızıl ve Gül Vadisi, Kapadokya

Kapadokya’nın en güzel iç içe geçen vadileri, Göreme ve Çavuşin köyleri arasında uzanmaktadır. Volkanik patlama, rüzgar ve su erozyonu sonucu oluşan kaya tozları burada geniş bir kırsal alana yayılmış olduğunu göreceksiniz. Kayalıklarla kaplı yemyeşil tarlalar ve çiftçiler tarafından işletilen sebze arazileri arasında halen daha doğal oluşum kayalıkları görebilmek mümkündür. Vadi içerisinde bulunan kayalara oyulmuş gizli kiliseler ve saklanma yerleri Bizans dönemine aittir.

Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi, Nevşehir

Kapadokya’nın güneybatısındaki bu derin (100 metrelik) vadinin altında dar, yemyeşil bir yer göreceksiniz. Doğanın keyfini burada sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Engebeli, sarp kayalıklar tarafından çevrili olan vadi, yol boyunca kavak ağaçları ve 14 kilometre boyunca akan Melendiz Nehri’ne ev sahipliği yapıyor. Yol boyunca Kokar Kilisesi, Yılanlı Kilise ve Kırk Baraj Altı Kilisesi görülebilir.

Çavuşin

Çavuşin Köyü, Kapadokya

Kapadokya’nın en eski kilisesi olduğu düşünülen ve bazilika benzeri etkileyici sütunlarıyla Vaftizci Yahya Kilisesi burada görülecek yerlerden biridir. Bir diğer görülecek yer ise Çavuşin Kilisesi’dir. Çavuşin köyü, Göreme’ye 2 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Soğanlı

Soğanlı Köyü, Kapadokya

Soğanlı ikiz vadileri, Roma döneminde ilk boşaltılan piramit şeklindeki doğal kaya oluşumlarından biridir. Bizans döneminin sonuna gelindiğinde ise Soğanlı büyük bir manastır merkezi haline gelmişti. Kaya zirveleri dönemin şapel ve hücrelerine ev sahipliği yapıyordu. Karabaş Kilisesi, Yılanlı Kilise ve Saklı Kilise bu bölgede en iyi korunmuş tarihi yapılardan biridir. Soğanlı, günlük geziler için mükemmel bir yerdir. Soğanlı bölgesi aynı zamanda Bizans dönemi Keslik Manastırı ve Roma Sobesos antik kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.

Paşabağ

Paşabağ, Kapadokya
Fotoğraf: Galpay

Paşabağ vadisinin mantar şeklindeki doğal kaya oluşumları, Kapadokya’nın en ünlü simgelerinden biridir. Paşabağ vadi gezintisi Zelve Açık Hava Müzesi ile kolayca birleştirilebilir.

Uçhisar

Uçhisar, Kapadokya

Uçhisar Köyü, tünel ve mağaraları ile ünlü bir yerdir. Tıpkı bölgenin yeraltı şehirleri gibi buradaki kaya mağaraları da Bizans döneminde köylülerin işgalcilerin istilasından korunmak için saklandıkları yerlerdi. Uçhisar, vadi yürüyüşleri için iyi bir başlangıç noktasıdır. Özelikle Güvercin Vadisi ve Beyaz Vadi boyunca Göreme’ye kadar uzanan köyler arası doğal bir yürüyüş deneyimi yaşanabilir.

Avanos

Avanos, Nevşehir
Fotoğraf: Gibubudog

Avanos, Kızılırmak Nehri boyunca uzanan hareketli bir ilçe merkezidir. İlçenin en büyük bölümü, harap olan Osmanlı konakları tarafından çevrelenmiştir. Avanos’un Arnavut kaldırımlı yollarında dolaşmak burada yapılacak en iyi aktivitelerden biridir. Bu bölgenin Hitit dönemine uzanan bir seramik endüstri geçmişi vardır. Bugün bile Avanos esnafları, o zamanki yerel esnaflar gibi, Kızılırmak Nehri’nin ayırt edici kırmızı kilini el sanatları için kullanıyorlar. Avanos’un yeni müzesi olan Güray Seramik Müzesi, Türkiye çapında şaşırtıcı bir seramik koleksiyonu ile bu seramik mirasını koruyor.

Eski Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı
Fotoğraf: TripAdvisor

Eski Gümüşler Manastırı, Kapadokya’nın en güneyinde yer alan Niğde şehrinin 10 kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor. Kilisenin, Göreme’de bulunan ünlü kiliselerle yarışan çok etkileyici 11. yüzyıldan kalma freskleri vardır.

Hacıbektaş

Hacıbektaş, Nevşehir

Hacıbektaş, İran filozofu Sufi Hacı Bektaş Veli tarafından kurulan dervişlerin Bektaş’ı görüşünü benimseyenler için bir ziyaretgah, deyim yerindeyse hac merkezidir. Burada Hacı Bektaş-ı Veli’nin yanı sıra inanç hakkında birçok ilginç sergiler dahil olmak üzere büyük bir ibadet yeri vardır. Hacıbektaş ilçesine giden yol üzerinde, fresklerle kaplı, ihtişamlı 13. yüzyıldan kalma St. Jean Kilisesi bulunuyor.

Ürgüp

Ürgüp, Kapadokya

Ürgüp, konaklamak için butik otelleri ve yerel lezzetleri tadabileceğiniz restoranlarıyla Kapadokya’ya gelen turistlerin varış yaptığı yerdir. Selçuklu dönemi kalıntıları arasında 13. yüzyıldan kalma Karamanoğlu Camii ve Selçuklu hükümdarının ailesi için yaptırdığı Altı Kapı Türbesi bulunmaktadır. Ürgüp’te restore edilmiş birçoğu eski Osmanlı taş evleri olan butik oteller vardır. Kapadokya geziniz sonrası Ürgüp’e gelerek bu otantik yerlerde konaklayabilir ve bir restoranda akşam yöresel yemeklerden yiyerek gezinizi sonlandırabilirsiniz.

2 YORUM YAZILMIŞ

  1. Kapadokya Özkonak kasabasında bulunan Belha Manastırı isminde tarihi bir yer var. İçerisinde bio enerjili şifagah, kilise, mutfak, yemekhane, derslik ve yatakhanesi bulunan harika bir yapı var. Burayı sayfanıza eklerseniz mutlu oluruz.

    Saygılar.

Yazıya ilişkin düşüncelerinizi yazabilir, merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz.