Bir diğer adı Sultani Çarşısı olan Kayseriye Çarşısı, Safevi döneminin en büyük ve en ihtişamlı çarşısı sayılıyordu. 1620 yılında meydanın kuzey bölümünde inşa edilen bu çarşı alanı ana ticari faaliyetlerin merkezi olarak halı ve kilim üzerine büyük bir satış yeridir.
Kayseriye Çarşısı
Bu kapı ana giriş kapısı olarak Safevi ve Selçuklu tarihinin en önemli iki dönemini birbirine bağlıyor. Bu kapıdan Atik Camii ve meydanına ulaşılıyor. Çarşı iki kattan oluşuyor. Üst katlar atölye ya da ofis işleri yeri olarak ve alt kat çeşitli esnafların satış yeri olarak kullanılıyor. Çarşı içerisinde bir çok cami, medrese ve timçeler yer alıyor. Yapının en görkemli bölümü çarşının giriş kapısıdır. Üstteki mozaikler yay sembolü olan üst yarısı insan, alt yarısı kaplan, ejderha kuyruğuyla İsfahan’ın tarihini temsil ediyor. Kapının süslenmiş alt kısım boyamaları Şah Abbas ile Özbeklerin savaşını ve Avrupalı büyükelçilerin ağırlanmasını gösteriyor. Yapılışından 400 yıl geçtikten sonra bu çarşı şehrin büyük bir ticari merkezi olarak günün her saatinde hareketli ve kalabalıktır. Girişin üst bölümüne Neggar Hane deniliyor. Gün doğumu ve batımı müzik sesiyle halka duyuruluyordu.
Ayrıca Okuyun: İmam Meydanı (Nakş-ı Cihan), İsfahan