Ayıntap Otel, Gaziantep

Gaziantep denildiği zaman akla ilk olarak lezzetli yemek çeşitliliği ile mutfağı gelse de, görülmeye değer pek çok tarihi eserleri de bu şehri özel kılıyor. Pek çok tarihi zenginliğe ev sahipliği yapıyor, bölgede yaşanan tüm gelişmeleri en güzel örnekleri ile ziyaretçilerine sunuyor. Kastelleri, görkemli kalesi, dünya standartlarında müzeleri ve geleneksel yaşamı en ince ayrıntısına kadar işleyen çarşıları ile şehr-i Antep Türkiye‘de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.

Bu şehre üçüncü gelişim Ayıntap Otel’in genel müdürü Sayın Salih Mumcuoğlu daveti ile olmuştu. 18-21 Aralık Gaziantep seyahatimi içeren üç gün boyunca Ayıntap Otelde kaldım, Salih Bey ile şehri gezdim…

Gaziantep seyahatimi içeren detaylı yazıyı “Gaziantep Gezi Notları” yazımdan okuyabilirsiniz.

Sizlere bu yazımda, Ayıntap Otel’den bahsetmek istiyorum…

Gaziantep şehir merkezinde bulunan Ayıntap Otel, Eski Kent bölgesine yakın bir konumda yer alıyor. Yürüyerek çarşı-pazarlara, kastellere ve kaleye ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca havalimanına 25 dakika mesafede olan otel, iş ve alışveriş merkezlerine de yakın bir noktada.

Dış mimarisi oldukça hoşuma gitmişti. Petrol mavisi dış cephe rengini beyaz renkte dekoratif balkonları tamamlıyordu.

60 oda ve 1 suit ile toplamda 125 yatak kapasitesine sahip. Böylece şehrin en yoğun yaşandığı turizm sezonu olan yaz aylarında bile tam kapasite olarak konuklarına hizmet veriyor. Otelin hizmetleri arasında, tüm odalarda: direkt telefon, uydu kanallı TV, minibar, klima, saç kurutma makinesi, ücretsiz emanet kasaları, kuru temizleme, fax, fotokopi hizmeti ve kapalı garaj alanı bulunuyor. İsteğe bağlı olarak ise; rehber, doktor, bebek bakıcısı hizmetleri konuklara sunuluyor.

Salih Bey benim için geniş bir oda tahsis etmişti. Ayıntap Otelde kaldığım süre boyunca çok rahat etmiş, odada bulunan tüm gereksinimler konaklamamı fazlasıyla rahat kılmıştı. Odalar geniş ve şık. Zarif mobilyalar ve rahat yataklar ise bu şıklığı tamamlayan diğer unsurlar. Özellikle yaz ayları şehrin aşırı sıcakları karşısında odalarda yer alan klimalar ise insanın adeta imdadına yetişiyor.

Otelin restoran bölümünde sabah kahvaltıları son derece zengin içerikli ürünleri kapsıyor. Evimdeki kahvaltı rahatlığını otelin restoran bölümü hiçte aratmamıştı. Çay, kahve ve süt seçenekleri, mısır gevrekleri, ekmeğin yanında kek veya poğaça çeşitliliği, peynir çeşitleri, bal, kaymak gibi kahvaltının vazgeçilmez tatları Ayıntap Otelin kahvaltı menüsünde yer alıyor.

Restoran bölümü grup yemeklerinde 150 kişilik bir topluluğu da karşılayabilecek büyüklükte. Zengin Antep mutfağının yemeklerini burada tadabilir, yörenin en iyi baklavasını da yine burada afiyetle yiyebilirsiniz.

Otelin lobby bölümü oldukça geniş ve ferahtı. Bir o kadar da sakin ve huzurlu. Burada bir kahve içebilir, keyifli anlar geçirebilirsiniz.

Öne çıkan bir diğer özellik ise çok amaçlı kullanılabilen 40 kişilik özel toplantı salonunun olması.

Tüm bunların bir arada olması ve hizmetlerin profesyonel bir şekilde sunuluyor olduğunu gördükten sonra bu otelin 3* değil de en az 4* hak ettiğini düşünüyorum.

Biraz da size otel personellerinden bahsetmek istiyorum…

Ayıntap Otelde kaldığım üç gün boyunca personeller oldukça ilgiliydi. Fazlasıyla da güler yüzlü. Otele giriş yaptığım ilk andan ayrılana dek. Resepsiyon görevlisi arkadaş son derece sıcak bir şekilde karşılamıştı beni. Hızlıca kaydımı yaptıktan sonra odamın anahtarlarını verdi. Asansör kapısının önünde başka bir çalışan belirdi. Size kapıyı açmak için bekliyor. Fazla bir eşyam yoktu. Sırt çantamı taşıma teklifini nazikçe geri çevirerek kendisine teşekkür ettim. Odama geldiğimde ise şık ve rahat bir ortamla karşılaştım. Bir konuğun ihtiyaç duyabileceği her şey düşünülmüş.

Restoran bölümünde çalışan arkadaşlar ise kahvaltı ve akşam yemeği esnasında yerinde bir dakika bile oturmuyor sizin ihtiyaçlarınız için her an beklemede duruyorlar. İhtiyaçlarınıza samimi ve güler yüzleriyle hızlıca cevap veriyorlar. Ökkeş adında bir restoran çalışanı ile yarım saat kadar sohbet etmiştim. Benim için keyifli bir yarım saatti. Kendisi yörenin insanıydı. Şivesi, güler yüzü ve samimi tavırları beni etkilemişti.

Ayıntap Otelde konakladığım üç gün boyunca hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadım. Bir otelde ne varsa Ayıntap Otelde fazlasıyla karşılaşmıştım. Hatta bu üç gün boyunca otel çalışanlarını gözlemlemiş diğer konuklara olan yaklaşımlarını izlemiştim. Tüm otel çalışanları da tüm profesyonelliği ve misafirperverliği ile diğer konuklara kusursuzca hizmet veriyordu.

Ayıntap Oteli genel müdürü Sayın Salih Mumcuoğlu’na ise ayrı bir paragraf açmak gerek… Kendisi bir Gaziantep aşığı, turizm profesyoneli, bir dost, bir yoldaş…

Gaziantep’e geldiğim andan, ayrılana dek bir insan işini gücünü bırakır da benimle mi ilgilenir? Üç gün boyunca Gaziantep’i Salih Bey ile gezmiştim. Kendisinin rehberliğinde bu sefer ki Gaziantep gezim dolu dolu ve keyifli geçmişti. Birlikte kastelleri, çarşıları, camileri gezmiş, Antep sokaklarını adımlamıştık. Üstelik ilk iki gün havanın sisli ve yağmurlu olmasına rağmen! Evet sis ve yağmur vardı.

Buna rağmen ben gezme aşkıyla yanıp tutuşan biri ve Antep aşığı Salih Bey bıraktık kendimizi Antep’in sokaklarına. Her sokağı ayrı bir hikaye, hüzün ve sevinç… Salih Bey anlatıyor ben can kulağı ile kendisini dinliyordum.

Kastelleri anlatırken öyle güzel betimliyordu ki, sanki o dönemlerde hissediyordum kendimi. Savaş müzesinde “tak-tak” silahını anlattığında çok etkilenmiştim. Çocuk ve Oyuncak Müzesi’ne gittiğimizde ise epeyi bir keyif almış daha sonra bir alt kat mağara bölümüne inmiştik. Burada elimiz makinenin deklanşöründen bir an olsun ayrılmıyordu.

İhsanbey kastelindeydik. Salih Bey anlatıyor ben dinliyordum….

Ardından demez mi Fatih kardeş sana bir Türk sanat müziğinden bir şarkı okuyayım. Bu durum karşısında şaşırmıştım. Çünkü Salih Bey o an içindeki o mütevazi kişiliğini içinden geldiği gibi göstermeye çalışıyordu. Ve zaten bu andan sonra da Salih Bey olmuştu Salih ağabey…

Üç gün boyunca Gaziantep’i gezmiştik. Akşamüzeri mesai bitimi öncesi otele geldiğimizde restoran bölümünde çayımızı içip muhabbet ediyor zaman zaman sohbetimizi Salih ağabeyin ofisine taşıyorduk. Ayıntap Otel’i tüm profesyonelliği ile temsil ettiği kadar içtenlikle misafirperverliğini de bana gösteriyordu. Üç gün boyunca Gaziantep’de güzel günler geçirmiş olmamda Salih ağabeyin payı çok fazlaydı.

Gaziantep için verdiği mücadele görmemezlikten gelinemez. Buna canlı canlı üç gün boyunca fazlasıyla şahit oldum. Hatta vakti zamanında Tayvan’dan bir kafilenin şehre gelmesinde yer almış, şehri gezdirmiş. Tek bir dileği var; Gaziantep’e Japon turistlerin gelmesiymiş. İnanıyorum ki bir gün Gaziantep sokaklarında Japon turistler gezecek ve Salih Bey hayallerine, tüm bu mücadelesinin meyvelerine kavuşacaktır.

Gaziantep seyahatimde üç gün boyunca beni misafir eden Ayıntap Otelin başta yönetim kurulu başkanı Sayın Ömer Gözeri bey olmak üzere, otel müdürü, değerli ağabeyim Sayın Salih Mumcuoğlu ve değerli çalışma arkadaşlarına misafirperverliği ve özverili hizmetlerinden dolayı sonsuz teşekkür ederim.

Gaziantep seyahatlerinizde gezilecek yerlere, yeme-içme mekanlarına yakın, ekonomik ve konforlu bir otel arayışınız olursa mutlaka Ayıntap Otelde kalmanızı tavsiye ederim.