Yazı İçeriği
Yeni yılın ilk yurt dışı gezisini Belçika’nın başkenti Brüksel’e yapmak kısmet oldu. Paramızın döviz karşısında hızla değer kaybetmesi nedeniyle böyle bir geziyi günümüze programlamak kolay olmasa gerekir. Eşimle birlikte bu geziyi yaklaşık 8 ay önce ayarlamıştık. Gidiş dönüş uçak biletleri kampanyaya denk gelmiş, konaklamaları da aylar öncesinden yapmış ve ödemeleri taksit taksit yapmıştık. Yola çıkacağımız zaman yol ve konaklama harcama kalemlerimiz sorun olmaktan çıkmıştı. Ayrıca Mart ayı sezonun ölü dönemi olmasından dolayı yapılacak harcamalar da daha düşük olacaktı.
Belçika’nın Avrupa Birliği üyesi olması, Euro kullanması ve paramızın döviz karşında değer kaybı düşünüldüğünde oldukça pahalıdır. Az yiyip, çok yürüyerek şehir içi ulaşımdan ve geceleri seyahat ederek otel masrafından tasarruf edilebilir, benim yaptığım gibi. Günde 25 km yürüdüğüm oluyor, böylece şehri sokak sokak, meydan meydan gezebiliyorum. Bu yöntemle gittiğim şehirleri daha iyi tanıyorum.
E, kolay değildi, dünyanın kıskandığı bir ülkenin vatandaşı olarak yurt dışına çıkmak. Kıskançlık olmasa dünya daha güzel bir yer olacaktı ama… Bütün dünya bizi kıskanıyordu kıskanmasına ama paramızın alım gücü çok düşüktü. Eh yani! O kadar kusur kadı kızında da olurdu. Yurt içinde aynaya baktığımızda kendimizi dev gibi görmemize karşın, Kapıkule’den çıktıktan sonra gördüklerimiz ve yaşadıklarımız aynada gördüklerimizle uyuşmuyordu. Ama bunu birilerine anlatmak mümkün değildi. Her neyse…
Brüksel Hakkında Bilgi
Brüksel, çeşitli söyleşilerde ve yazılarda Avrupa Birliği ve NATO’nun çeşitli kurumlarına ev sahipliği yaptığından dolayı soğuk ve sevimsiz olduğu ifade edilmektedir. Brüksel’i gördükten sonra bu ifadelere katılmak mümkün değildir.
Brüksel, Belçika’nın başkenti ve 1,8 milyon nüfusu ile en büyük şehridir. Brüksel, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin 3 ana kurumu olan Avrupa Parlamentosu, AB Bakanlar Konseyi ve AB Komisyonu’nun resmi organlarının büyük bir kısmı burada bulunmaktadır. Bu özelliğiyle Brüksel, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin de başkenti sayılmaktadır. Ayrıca NATO Merkez Karargahı da Brüksel’de bulunmaktadır.
Nüfusun çoğunluğunun ana dili Fransızca’dır. Brüksel kökenli veya Brüksel’e Flaman bölgesinden gelmiş ve Felemenkçe konuşan bir azınlık da bulunmaktadır. Bu yönden Brüksel aslen bir Flaman şehri olmasına rağmen Fransız özellikleri taşımaktadır. Bu demografik özelliğe rağmen Brüksel’de iki resmi dil Fransızca ve Felemenkçe, hukuken eşit ve her alanda zorunludur.
Brüksel, çikolata, bira, patates kızartması ve waffle’ın her çeşidini bulabileceğiniz bir yer. Patates ve waffle için kuyruklara denk gelebilirsiniz. Çikolata dükkanlarında her türlü çikolatalardan ücretsiz tadımlar deneyebilirsiniz.
Şehirde Fransızca, Almanca, Flemenkçe dilleri konuşuluyor. İngilizce bilmeyen yok gibi. Brüksel nüfusunun yaklaşık %30’u yabancılardan (Faslı, Türk ve Afrikalı) oluşmaktadır.
Türkiye’den THY ve Pegasus havayolu şirketleri Brüksel’e gitmektedir. THY Brüksel Havaalanı’na, Pegasus ise Charleroi’ye inmektedir. Brüksel Havaalanı şehir merkezine 11 km mesafede iken, Charleroi Havaalanı 60 km uzaklıkta bulunmaktadır. Her iki havaalanına ulaşım oldukça kolaydır. Özellikle Charleroi Havaalanı’na gidecek otobüsün bileti (yaklaşık bir ay önceden) internetten alınırsa oldukça ucuza gelmektedir.
Yerleşime bir kale olarak başladı, sonra bir pazar meydanı olarak gelişti ve en sonunda Flaman başkentinin ekonomik, politik ve sosyal merkezi haline geldi. Hem Fransız hem de Flaman Belçika topluluğunun bir parçası olan şehir, aynı zamanda Avrupa‘nın popüler turistik yerlerinden biridir. Brüksel, antik ve modern dünyanın birbirine yakın olduğu ziyaretçilerine tamamen farklı bir dünya açıyor. Buradaki sayısız ilgi çekici yer, kültür, insanlar ve lezzetli yemekler sunan restoranlar, ziyaretçileri şehrin sunduğu her şeyi keşfetmeye davet ediyor.
Brüksel Gezilecek Yerler
Grande Place (Büyük Meydan)
Brüksel’in en büyük ve en ünlü meydanıdır. Meydan Belediye Binası, Kent Müzesi, Bira Müzesi ve her yıl Ağustos ayında düzenlenen Çiçek Halı Festivali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca birçok tarihi bina, kafe ve restoranlar da bulunmaktadır. Günün her saati oldukça hareketlidir.
Manneken Pis (İşeyen Çocuk Heykeli)
1618’de oluşturulan, defalarca çalınan ve her defasında yerine yenisi konulan heykel, Brüksel’in simgelerinden en ünlüsüdür. Heykel, 61 cm boyunda ve Grande Place’in yakınındadır.
Jeanneke Pis (İşeyen Kız Heykeli)
Manneken Pis’e kardeş bir heykel olan Jeanneke Pis çok bilinen ve tanınan bir heykel değildir. Yine de Brüksel’e gelenlerin ilgi ile ziyaret edip fotoğraf çektirdikleri bir heykeldir.
Atomium
Atomium, 1958’de EXPO için inşa edilen, her biri 18 metre çapında 9 küreden oluşan anıt, demir kristalin 165 milyar kez büyütülmüş halini tasvir etmiştir. Brüksel’in simge yapılarından birisidir. Şehir merkezinden metro ile ulaşım mümkündür. Mini Europe ile yan yana bulunuyor. Atomiun’un kürelerine giriş ücretlidir. Yapının altında aperitif şeyler yiyip, bir şeyler içebileceğiniz kafe bulunuyor.
Mini Europe
Atomium’un hemen yanındaki parkta yer alan Mini Europe, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin 80 şehrinden 350 tarihi yapının minyatürlerinin görülebildiği bir yerdir. 1989’da ziyarete açılmıştır.
Kraliyet Sarayı
1783’de inşasına başlanan ve 20. yüzyılın başında tamamlanan saray şehrin merkezinde bulunmaktadır. Kraliyet ailesi davet ve kutlamalar için kullanılmaktadır. Saray ayrıca müze olarak gezilebilmektedir.
Hotel de Ville
1402–1420 yılları arasında inşa edilen, 96 metrelik çan kulesi ile Grand Place meydanında yer almaktadır.
Cinquantenaire Parkı
30 hektarlık alanda yer alan park, 1880 yılında Belçika’nın 50. yıl anısına inşa edilmiştir. Parkın içinde heykeller, sportif alanlar, yürüyüş yolları, cami, Kraliyet Silah ve Askeri Tarih, Kraliyet Güzel Sanatlar ve Autoworld müzeleri bulunmaktadır. Park, Avrupa Parlamentosu’nun yanındadır. Parkın altından yol geçmektedir.
Basilica of the Sacred Heart
Belçika’nın bağımsızlığının 75. yıl dönümü anısına 1905’de inşa edilmiştir. İkiz çan kuleleri ve 89 metre yüksekliğindeki kubbeleriyle görülmesi gereken yerlerden biridir. Yapının önündeki parkın altından yol giden bir tüneldir.
Karikatür Müzesi
Bütün dünyanın sevdiği Tenten ve Şirinler gibi karakterlerin görülebileceği müze, 1984’de ziyarete açılmıştır.
Galeries Royals Saint Hubert
1847’de inşa edilen ve 100 metre uzunluğundaki pasaj, alışveriş tutkunlarının vazgeçemeyeceği bir yerdir. Pasaj içinde birbirinden şık kafeler, giyim mağazaları ve tiyatrolar yer almaktadır.
Mont des Arts
1910’da oluşturulan bahçe alanında Kraliyet Kütüphanesi ve Kongre Sarayı bulunmaktadır. Bu alan gece gündüz hareketlidir. Sokak müzisyenlerini, el yapımı hediyelik eşya satanları ve merdivenlerde oturanları bolca görebilirsiniz.
Bourse de Bruxelles (Borsa Binası)
Avrupa Borsalar Birliği tarafından kullanılan bina 1873’de inşa edilmiştir. Grande Place’in yanında yer almaktadır.
Ayrıca yukarıda belirtilenlerin dışında bulunan tarihi yapıları, müzeleri, alışveriş merkezleri, turistik ve simgesel yerleri, anıt ve heykelleri, parkları, çikolata ve bira fabrikaları ile görülmeye değerdir.
Brüksel şehir merkezinden her yere ulaşım, toplu taşıma araçları olan tramvay, metro ve otobüs ile kolayca yapılmaktadır. Ayrıca yürümeyi seviyorsanız, şehri yürüyerek gezebilmek mümkündür. Merkez Tren İstasyonu ile Belçika’nın diğer şehirlerine ve Avrupa’nın büyük şehirlerine ulaşım kolaydır.
Brüksel’de dolaşırken birçok Türk restoranlarına denk gelebilirsiniz. Buralarda dürüm, döner, köfte ve Adana gibi damak tadımıza uygun yiyecekleri bulabilirsiniz.
Şehrin sokaklarında dilenci ve sokakta yatan evsizlerle hemen her yerde karşılaşabilirsiniz. Evsizlerden oldukça kibar ve güler yüzlü olanlara rastlayabilirsiniz.
Brüksel’de her keseye uygun otel ve hostel seçenekleri bulunmaktadır.
Görmekten pişmanlık duymayacağınız bir şehirdir Brüksel.