Yazı İçeriği
Batum–Kutaisi arasındaki yolculuğumuz şehir girişinde son buldu. Bizi getiren taksici şehir girişinde taksici bir arkadaşına devretti. Taksici ile her (gideceğimiz yerler ve zaman) konuda anlaşmıştık. Daha doğrusu biz öyle sanıyorduk. Kısa bir süre sonra ne kadar yanıldığımızı anladık ama iş işten geçmişti.
Kutaisi Gezi Notları
Her şeye “okey” diyen adam, otelin yerini bilmiyordu. Haritadan göstermeme rağmen, ikide bir taksiden iniyor birilerine adres soruyor, bazen otelin adını unutuyor, o durumda da beni de arabadan indirerek beraber adres soruyoruz. Adama ne söylersen söyle, bildiğini okuyor. Taksiye bindiğimize pişman olmaya başladık. Uzun uğraşlar sonucu, şehir merkezine çok yakın olan otelimize ulaştık. Üç arkadaş derin bir nefes alarak rahatladık. (Bütün gezilerimizde booking com’u kullanıyorduk. Bu seçimimizden de hiç pişman olmamıştık. Bu güne kadar herhangi bir sorunla, daha doğrusu hiçbir sorunla karşılaşmamıştık.)
Sırt çantalarımızı odaya bırakıp geri döneceğimizi belirterek taksiden indik. Otele girdik, resepsiyonda yaşlı ve körkütük sarhoş biri var. Adam ayakta zor duruyor. Rezervasyon kağıdımızı göstererek odayı istiyoruz ama ne mümkün. Adamla anlaşmanın hiçbir yolu yok. Eline aldığı anahtarla bir odanın kapısını zar zor açıyor, odayı beğenmiyoruz.
Rezervasyonumuz balkonlu ve nehir manzaralı olmasına karşın adam ikna olmuyor. Sonra bir başka odayı açıyor ve “lux” diyerek fazla para istiyor. Kabul etmiyoruz. Sağa sola, aşağı yukarı bakıyoruz kimse yok, telefonu kaldırıyor bir kadın hiç durmadan, Gürcüce konuşuyor. Anlaşamamak sinirlerimizi gerdi ve bağrış çağrış ortalığı kapladı. Özellikle bağırıyordum ki, herhangi biri varsa gelir diye ama gelen giden yok. Musa hocam duruma el koymak istedi, adama tane tane anlatma işine girişti, nafile! Zaman boşu boşuna geçiyor. Bir saat sonra biri geliyor, durumu anlatıyoruz, odamızı gösteriyor. Rahatlıyoruz. Adam sabah kahvaltı isteyip istemediğimizi soruyor, arkadaşlarla birbirimize bakıp olabilir diyoruz. Olabilir dememizle birlikte kahvaltı parasını peşin istiyor. Yarın veririz diye isteğini kabul etmiyoruz. Bu arada taksici bizi merak etmiş ve içeri girerek yanımıza geliyor.
Zar zor da olsa sorunlar çözülmüştü. Şehri tanımaya başlayabilirdik. Taksiye bindik ve daha önceden konuştuğumuz gibi, şehre 60 km uzaklıktaki Katskhi Pillar’a gitmeyi düşünüyorduk. Yola çıktık. Bir süre gittikten sonra gördüğüm tabelanın gitmek istediğimizin dışında bir yer olduğunu anladım. Taksiciye durmasını söyledim, durdu. Tekrar gitmek istediğimiz yerin adını söyledim hatta kağıdı gösterdim. Adam anlamıyor. Aradan geçen dakikalardan sonra anlaşmamız mümkün olmadı. Taksici cep telefonundan birini aradı ve telefonu bana uzattı. Karşımdaki kadın oldukça düzgün Türkçe konuşuyordu. Ben ne istediğimizi ona söyledikten sonra telefonu adama veriyordum. Telefonda çeviri yolu ile de anlaşamadık. O bana Gürcüce, ben ona Türkçe epeyce verdik veriştirdik.
Taksici bizi önce Sataplia (Bal) Mağarası ve daha sonra Gelati Manastırı’na götürdü. Zaman epey geçmişti. Akşama doğru otele geldik ve taksiciye yarın sabah 9’da bizi otelden al diyerek arabadan indik. Taksici peşimizden inerek para istedi. Daha önce konuştuğumuz gibi dediğimiz yerleri gördükten sonra ödemeyi yapacağımızı söyledik ama adam kabul etmedi. Adam konuştuğumuzdan fazla para istemeye devam etti. Teklifini kabul etmeyince otelin kapısına kadar bizi takip etti. Verirsin vermezsin diye bir kez daha tartıştık. Adamın niyeti bizden fazla para almak olduğu ortaya çıkınca biz de sert biçimde itiraz etmeye başladık. Bir saate yakın Kutaisi sokaklarında tartışma yaşadık. Yanımızdan gelen geçen bize bakmaya başladı. Türkçe bilen gençlerden biri bize yardımcı olmaya çalışınca taksici ona saldırmaya başladı. Bunun üzerine etrafımızda polis bakmaya başladık. Bütün bu tartışmalar üzerine ertesi günkü programımızı iptal ettik ve adama yarın gelme dedik. Adam iyice sinirlenmeye başladı ve iki yer için 50 Lari istedi. 30 Lari verdik, 40 istedi, kabul etmedik. Büyük bir öfke ile parayı aldı ve gitti.
Gerek yurt içi gerekse yurt dışında defalarca yere gitmemize rağmen ilk defa bu kadar çok olumsuzluğu bir arada yaşadık.
Otelde kısa bir dinlenmeden sonra gece şehir meydanına indik. Meydanın ortasında ışıl ışıl parlayan Colchis Çeşmesi var. Etraf sakin sayılırdı. Meydandaki taksicilerle epey sohbet ettik. İçlerinde birkaç kelime İngilizce ve Türkçe bilen olunca sohbet uzadıkça uzadı. Bu arada aralarından birsiyle anlaşarak görmek istediğimiz yerleri görmeye karar verdik. Ertesi sabah 9’da aynı yerde buluşacaktık. Anlaştığımız kişi oldukça sempatik, konuşkan ve sevimli birisiydi.
Akşam yemeğimizi yedikten sonra iyi bir uyku hak etmiştik. Uzun bir yol, taksici ve resepsiyon görevlisiyle yaşadıklarımız bizi yormuştu.
Sabah 9’da anlaştığımız gibi, meydana gittiğimizde taksici bizi bekliyordu. Kısa bir sohbet ve kahveden sonra yola çıktık.
Kutaisi, Gürcistan’ın batısında yer alır ve ülkenin ikinci büyük şehridir. Şehrin adı Gürcüce’de 500 anlamına geliyor. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kutaisi’yi Rioni Irmağı ikiye bölmektedir. Sovyetler Birliği döneminde ağır sanayi merkezlerindenmiş. Sovyetlerin çözülmesi ve Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle şehrin nüfusu 600 binlerden 180 binlere inmiş. Ekonomi sarsılmış. Şehir, başkent Tiflis’e 221 km ve Batum’a 150 km mesafededir. Nüfusu 200 bin civarındadır.
Kutaisi’nin önemli bir özelliği de ülkenin parlamentosuna ev sahipliği yapmasıdır. Eski devlet başkanı ve daha sonra ülke vatandaşlığından atılan Mikhail Saakaşvili’nin kararıyla 2012’de buraya taşınmıştır. Gürcistan, dünyada parlamentosu başkentte olmayan bir ülke özelliği taşımaktadır. Bu anlamıyla Gürcistan’ın kalbi sayılabilir.
Kutaisi Gezilecek Yerler
Colchis Çeşmesi
Colchis Çeşmesi, şehrin merkezinde yer alır. 2 Mayıs 2012’de yapılmış. Çeşmenin ortasında yer alan heykel, arkeolojik kazılarda bulunan bir tarihi eserdir. Heykelin adı “Tamada”.
Parlamento Binası
2012’de açılan bina mimari yapısıyla dikkat çekmektedir. Altı katlı cam yapıyı gezmek için ücretsiz turlar bulunmaktadır. Şehir merkezinin dışında bulunmaktadır.
Teleferik
Teleferik, Sovyet döneminden kalmadır. Rioni Irmağı üzerinden geçerek şehri yüksekten görme imkanı sağlamaktadır.
Bagrati Katedrali
Bagrati Katedrali, 11. yüzyılda Gürcistan Kralı Bagrat tarafından yaptırılmış. Katedral, 1691’de Osmanlı askerleri tarafından yağmalanmış ve harap edilmiş ve 1952’deki restore çalışmalarına kadar dokunulmamış. Katedral, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Ayrıca şehrin panoramik manzarasını seyretmek için en uygun yerlerdendir.
Gelati Manastırı
Gelati Manastırı, 12. yüzyılda Gürcistan Kralı David tarafından yaptırılmış. Şehir merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunuyor. Manastır, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir.
Okatse Kanyonu
Okatse Kanyonu, şehir merkezinin 42 km kuzey doğusundadır. İki kilometrelik yürüyüş platformu üzerinde yapılan maceralı yürüyüş yolu birbirinden enfes manzaralarla devam etmektedir. 12 yaşından küçük çocuklar kanyona alınmıyor. Yükseklik korkusu olanların içeri girilmesi tavsiye edilmiyor. Kanyon yıl boyunca ziyarete açık bulunmaktadır. Kanyon içinde bulunan şelaleler görülmeye değerdir.
Motsameta Manastırı
Motsameta Manastırı, 11. yüzyılda Gürcistan Kralı Bagrat tarafından, bölgeyi istila etmek isteyen Arap askerlerine karşı direnen ve ölen iki kardeşin anısına yaptırılmıştır. Manastırın adı, Gürcü dilinde, “şehitlik” anlamına gelmektedir. Gelati Manastırı’na giderken yol üzerindedir.
Sataplia (Bal) Mağarası
Sataplia (Bal) Mağarası, şehir merkezine 7 km mesafededir. Sataplia, Gürcü dilinde, ”bal” anlamına gelmektedir. Mağara 1925’de keşfedilmiştir. Seyir terasından şehir kuş bakışı seyredilmektedir.
Prometheus Mağarası
Prometheus Mağarası, şehir merkezinin 20 km kuzey doğusunda yer alır. Mağara 1984’de keşfedilmiş ve 2011’de ziyarete açılmış. Mağaranın sadece onda biri ziyarete açılmıştır. Ziyarete açık kısmının gezilmesi 1 saati bulmaktadır. Mağara sarkıtları, doğal oluşumları, yeraltı nehirleri ve gölleri ile doğa harikasıdır. Etkileyici bir ışıklandırması mevcuttur. Gürcistan’ın en büyük mağarasıdır.
Kutaisi’de Tarih Müzesi, Ulusal Tarih Müzesi, Spor Müzesi, tiyatrosu, operası, köprüleri, sokakları, eski ve bakımsız evleriyle görülmeye değerdir.
Şehir yemek içmek ve alışveriş için çok ucuzdur. Dünyanın her yerinden burayı gezmeye gelenleri sokaklarda görebilirsiniz.
Gürcistan’da Batum ve Tiflis dışında da görülebilecek güzel yerler olduğunu unutmayın.