Yazı İçeriği
Selam dostlar! Belgrad‘dan sonra, Balkan ülkeleri gezimin ikinci durağı Novi Sad‘ı anlatma vakti geldi. Bir önceki yazımda, Belgrad’dan Novi Sad’a Nasıl Gidilir? hakkında bilgiler vermiştim. Sırbistan‘ın kuzeyinde, Belgrad’a 100 km ve yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta bulunan Novi Sad’ı görmenizi tavsiye ederim. Sırbistan’a geldiniz ve Belgrad’dan sonra ikinci bir şehri daha görmek istiyorsunuz. Niş şehri mi yoksa Novi Sad mı derseniz ben kesinlikle size Novi Sad’ı öneririm.
Belgrad’dan sabah saat 11:00’de Novi Sad’a otobüsüm vardı. Biletimi bir önceki gün almıştım. Sabah erken kalkarak önce bir duş aldım ve sonrasında sırt çantamı hazırladım. Otobüs terminali kaldığım hostele yürüme mesafesinde. Saat 10:00’da hostelden check-out yaparak terminalin yolunu tuttum.
Yol üzerinde Pekara’ya (fırın) uğrayıp kendime atıştırmalık bir şeyler aldım. Oturup yemeye vaktim olmadığı için bir yandan fırından aldığım hamur işini yiyor bir yandan terminale yürüyordum.
Yarım saatte şehrin Savamala bölgesine yani Belgrad otobüs terminalinin bulunduğu yere geldim. Sırbistan’da otobüs bileti alırken size biletin yanında bir jeton verecekler. O jetonu otobüslerin hareket ettiği perona giriş yapabilmek için turnikelere okutmanız ve öyle geçmeniz gerekiyor.
Terminale gelir gelmez biletim ve jetonumu çıkararak önce turnikeye yöneldim ve jetonumu cihaza attım. Daha sonra turnike başındaki görevliye biletimi göstererek perona giriş yaptım. Otobüsünüzün peron numarasını bilet kesen görevliden veya turnike başında duran görevliden öğrenebilirsiniz. Çünkü otobüs biletlerinde kullanılan yazı dili Sırpça.
Saati 11:00 yapmış ve otobüsteki yerimi almıştım. Unutmadan şunu da belirteyim, Balkanlarda yanınızda taşıdığınız sırt çantaları, el bagajları boyut ve ağırlığına göre 1 Euro’dan fiyatlandırılıyor ve bunun adına da bagaj ücreti deniliyor.
Sırt çantam 30 lt. Boyutu küçük olduğu için direkt otobüse geçtim ve herhangi bir uyarıyla da karşılaşmadım. Böylece 1 Euro fazladan vermemiş oldum. Euro/TL paritesini düşünürsek 1 Euro’nun ne kadar değerli olduğunu görürüz. 🙂
Belgrad-Novi Sad yolculuğunu yukarıda da bahsettiğim üzere bir önceki yazımda detaylarıyla birlikte anlatmıştım. İlgili yazıdan tüm detayları okuyabilir ve Novi Sad’a sorunsuz bir yolculuk gerçekleştirebilirsiniz.
Bu yüzden size şimdi yolculuk detaylarını tekrar tekrar yazmayacağım. Direkt kendimizi Novi Sad’a atalım ve artık şehri gezmeye başlayalım… Haydi!
Novi Sad Gezi Notları
1,5 saat süren Belgrad-Novi Sad otobüs yolculuğundan sonra öğlen saat 12:45 sularında Novi Sad otobüs terminaline geldim. Seyahatlerimde çevrimdışı çalışabilen maps.me uygulamasını kullanıyorum ve sanki şehrin yerlisiymişim gibi rahatça dolaşabiliyorum. Novi Sad’a iner inmez açtım harita uygulamasını ve hedefi şehir meydanı olan Trg Slobode’ye ayarladım.
Novi Sad otobüs terminalinden şehir merkezine yürüyerek yaklaşık 20 dakikada gelebilirsiniz. Öğlen saatleri. Güneş tam tepede. Aşırı bir sıcak var. Hızlı adımlarla şehir merkezine doğru yürüyorum. Neyse ki harita uygulamama güveniyorum ve ara sokaklardan, kestirme yollardan giderek kendimi nihayet şehir merkezine atıyorum. Vee karşımda Meryem Ana Katolik Kilisesi!
Yorgunum… Önce bir kalacağım hosteli bulayım, üzerimdeki yükten kurtulayım ve biraz kendime geleyim daha sonra şehri heyecanla gezmeye başlayabilirim.
Hosteli bulmam pek uzun sürmedi. Çünkü çok merkezi bir yerde ve gayet ucuz bir hostel rezervasyonu yapmıştım. Alterna Home Hostel.
Hostelin kapısına geldiğimde bir de ne göreyim. İspanyol futbol takımı Barcelona FC’nin minikleri. Belli ki özel bir maça gelmişler. Kim bilir belki de geleceğin yıldızları bu pırıl pırıl çocukların içerisinde saklı…
Alterna Home Hostel, şehrin en popüler konaklama yeri olan Vojvodina Otel’in hemen yanında bulunuyor. Şehrin tam merkezinde ucuza konaklamak harika bir şey!
Kapı ziline bastım ve hostel görevlileri kapıyı açtılar. Hostel ikinci katta. Yukarı çıktım ve beni iki kişi karşıladı. İlki orta yaşlı bir kadın. Kendisinin hostel işletmecisi olduğunu öğreniyorum. İkincisi ise bizden biri. Türk gezgin! Adı Talha Çelik. Talha, bileklik satarak otostopla Balkanları gezmeye çıkmış biri. Gittiği yerlerde hostellerde çalışıyor ve karşılığında konaklama, yeme-içme alıyor. Aynı zamanda dilini de geliştiriyor ve başka kültürden gezginlerle sosyalleşiyor.
Ne güzel bir şey değil mi? Bu şekilde gezen birçok arkadaş tanıyorum. Tek gayesi sadece dünyayı gezmek olan. Fakat ucuza gezmek! Gezerken de konaklama ihtiyaçlarını aradan çıkarmak için hostellerde çalışmak, bileklik satmak, enstrüman çalmak vs. liste uzar gider.
Neyse… Talha ile zaten bol bol konuşacağım. Önce bir hostele yerleşeyim. Pasaportumu çıkardım ve hostel rezervasyonumun tamamlanması için Talha’ya verdim. Talha, rezervasyonumu tamamladı, hostele girişimi yaptı ve bana yatacağım yatağı gösterdi. Ardından hemen sırt çantamdan kurtuldum ve kişiye özel verilen dolaplardan birine çantamı yerleştirdim.
Daha sonra bir duş alarak kendime geldim. Duş sonrası Talha’da müsait olunca 1 saate yakın lafladık kendisiyle. 2 gün bu şehirde olacağım. Fazla vakit kaybetmek istemiyorum. Yarım gün zaten Belgrad-Novi Sad yolculuğu ile geçti. Saat 14:00 civarı… Talha ile akşama tekrar laflarız diye muhabbeti sonlandırıp, o yarım kalan işlerine devam ederken, ben ise günün kalan yarısını meydan ve çevresini gezmek için değerlendirdim.
Şimdi ise Novi Sad gezilecek yerlerden, gözlemlerimi içeren notlarla devam edelim. Yukarıda da yazdığım üzere, yarım günümü Novi Sad şehir meydanı ve çevresine ayırdım. İkinci gün ise şehrin 1,5 km uzağında bulunan Petrovaradin Kalesi ve bazı birkaç yere gitmek için ayırdım.
Novi Sad Gezilecek Yerler
Kaldığım hostel şehrin tam merkezinde olduğu için gezmeye ilk olarak tabi ki meydandan başlıyorum. Özgürlük Meydanı (Trg Slobode) şehrin en canlı ve işlek yeri. Buradan şehrin diğer tüm gezilecek yerlerine gitmeniz oldukça kolay.
Meydanda Meryem Ana Katolik Kilisesi ve tam karşısında Novi Sad Belediye Sarayı var. Meydanın tam ortasında da Sırp edebiyatının önemli şahsiyetlerinden biri olan Jovan Jovanovic’in heykeli bulunuyor. Tabi meydan bunlarla sınırlı değil. Tarihi Vojvodina Hotel, Vojvodina Bank’ın bulunduğu harika mimarili bir yapı ve meydana canlılık katan Jovan Jovanovic caddesi.
Bunların hepsi meydanda toplandığı için ilk olarak buraları geziyorum…
Meryem Ana Katolik Kilisesi
Muhteşem bir gotik mimariye sahip. 76 metre uzunluğunda devasa saat kulesi ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Kilisenin çatısı yaldızlı kızıl renklere boyanmış. Kilisenin dış mimarisi ise kült taşlardan örülü enfes bir görünüme sahip. 1848 yılında Novi Sad’da birtakım olaylar yaşanıyor ve çıkan bu olaylardan sonra kilise zarar görüyor. Daha sonra 1894 yılında tekrar onarılıyor ve nihayetinde bugünkü görünümüne kavuşuyor.
Kilise içerisindeki dekorlar ve vitray camlar da görülmeye değer. İçerisinde biraz vakit geçirip birbirinden güzel süslemeli vitray camlara ve dekorlara göz atabilir, içerisinin manevi atmosferini yerinde deneyimleyebilirsiniz.
Novi Sad Belediye Sarayı
Zarif mimarisiyle hemen dikkatleri üzerine çeken belediye binası da görülmeye değer bir yapıdır.
Vojvodina Hotel
Şehrin en eski oteli olan Vojvodina Hotel meydanda, belediye sarayının hemen solunda yer alıyor. Göreceksinizdir zaten sarı renkte bir bina. 1854 yılında inşa edilmiş. Otelin ilk adı İmparatoriçe Elizabeth ve Kraliçe Mary olarak geçiyor kayıtlarda. Otel altında sıralı ayakkabı ve giyim üzerine butik dükkanlar var.
Sırp Ulusal Tiyatrosu
Belediye Sarayı’nın sağında kalan yol sizi Ulusal Tiyatro Binası’na çıkaracak. Zaten pek fazla uzakta değil. Az ileride karşınızda belirecek. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu zamanında inşa edilmiş. Ülkenin en önemli kültür yapı taşlarından biri olan Sırp Ulusal Tiyatrosu çeşitli kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.
Dilerseniz içeriye girip tiyatro gösterim merkezini gezebiliyorsunuz. Tabi şanslıysanız ve bir gösteri zamanı Novi Sad’da iseniz katılmanızı tavsiye ederim. Böylece yerel kültürü de yerinde deneyimlemiş olursunuz.
Buradan tekrar meydana geri dönerek Meryem Ana Katolik Kilisesi yanında bulunan Jovan Jovanic Caddesi’ne gelebilirsiniz…
Jovan Jovanovic Caddesi
Jovan Jovanovic Caddesi, Novi Sad’ın en işlek yaya bölgelerinden biri. Ana meydanı Dunicka Parkı’na bağlayan cadde üzerinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz hoş kafe ve restoranlar, yer yer butik giyim mağazaları bulunuyor. Yaz akşamları meydanın canlılığı bu cadde üzerinden besleniyor. Yerli ve yabancı pek çok turistin cadde üzerinde yer alan restoranlarda oturarak bir şeyler içip, hoş sohbetler ettiğini göreceksiniz.
Caddeyi adımlayıp sonuna geldiğinizde Sırp edebiyatının önemli ismi ve aynı zamanda caddeye de adı verilmiş olan Jovan Jovanovic’in heykelini göreceksiniz.
Jovan Jovanovic Heykeli
Sırp edebiyatının en üretken şairlerinden biri. 6 Aralık 1883’te Novi Sad’da doğdu ve 14 Haziran 1904’te Sremska Kamenica’da öldü. Çok sayıda lirik, hiciv, politik ve çocuk şarkı yazılarına sahip.
Dunicka Parkı
Heykelin bulunduğu yerden sağa dönün ve Dunicka Parkına bağlanın. Novi Sad küçük bir şehir ve gezilecek yerlerin hepsi birbirine yakın yürüme mesafesinde…
Dunicka Parkı yemyeşil, şehrin hareketliliğinden izole olmak ve keyifli bir gün geçirmek için çok çok ideal bir yer. Şehri tüm gün gezdiniz ve yaz sıcağında gölge bir yer arıyorsanız Dunicka Park dinlenmek için nefis bir yer. Park içerisinde küçük bir gölet ve gölet üzerinde ördekler geziniyor. Parkı çevreleyen birkaç heykel de mevcut.
Park içerisinde yürüyüş ve bisiklet yolları mevcut. Yerli ve yabancı insanlar burada vakit geçiriyorlar. Novi Sad’lı gençler uzanmış çimlere gitar çalıyor ve Sırpça şarkılar söylüyorlardı. Ne hoş bir ortamdı…
Vojvodina Müzesi
Dunicka Parkı girişinde yolun solunda göz alıcı bir mimariye sahip bina göreceksiniz. İşte orası Vojvodina Müzesi. Müze, dikkat çekici bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 400.000 eser ve 50.000’den fazla yayından oluşan bir kütüphaneye sahip.
Novi Sad’da ilk günümü de böylece Vojvodina Müzesi’ni de gezdikten sonra sonlandırıyordum. Hostele de pek uzak sayılmam.
Saat 19:00 civarı… Hostele dönerek günlük işlerimi hallediyor, fotoğraflarımı yedekliyor ve sizler için yazacağım konuların başlıklarını belirliyorum.
Gece saat 23:00’e kadar Talha ile lafladık, keyifli bir sohbet ettik. Yollardan, seyahatlerden konuştuk.
Novi Sad’da ikinci günüme saat sabah 08:00’de uyandım. Güzel bir duş sonrası günlük yanımda taşıdığım 10 lt’lik çantamı da hazır ettikten sonra kendimi dışarıya atıyorum. İlk iş bir Pekaraya (fırın) gitmek oldu. Burada kahvaltımı ederek doğruca Petrovaradin Kalesi’nin yolunu tuttum.
Petrovaradin Kalesi’ne, Jovan Jovanovic Caddesi’ni yürüyüp yolun sonunda sağa döndüğünüzde Dunicka Parkı’na bağlanarak ulaşabilirsiniz. Park içerisinden geçin ve yolun sonunda ana yola çıktığınızda sola dönün. 200 metre yürüyün ve Varadinski Köprüsü’ne gelin.
Köprü yolunda bir şey dikkatinizi çekebilir…
Bu tip yazıları Belgrad’da da görmüştüm. Nato ve ABD’nin Sırplara olan yaklaşımı ve Kosova tutumları Sırpları bir hayli kızdırıyor. Sırplar da bu durumda Rusya ile yakın ilişkiler kuruyor. Bu konu bayağı bir derin arkadaşlar. İnternette araştırarak ilgili makalelere göz atabilirsiniz.
Varadinski Köprüsü’ne geldikten sonra karşıda Petrovaradin Kalesi’ni göreceksiniz. Köprüyü geçtikten sonra yaklaşık 300 metre daha yürüdüğünüzde kalenin eteklerine ulaşmış olacaksınız.
Sağınızda bir Katolik Kilisesi göreceksiniz… Dış mimarisi oldukça hoş. İçeriye girmek istediğimde kapılarının kapalı olduğunu gördüm.
Petrovaradin Kalesi
Karlofça Antlaşması’nı bilirsiniz. Tarih derslerimizde sıkça karşılaştığımız antlaşma. 1699 yılında Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşması’nı imzalıyor ve bu nadide toprakları Haçlılar’a bırakıyor. Fakat bu durum yerel halkı üzmüş olmalı ki tekrar toprakları geri almaya başlıyorlar. Bu durum ise Avusturya’yı kızdırmış olmalı ki yerel halka inanılmaz bir baskı yapılıyor.
Bu durumu öğrenen Osmanlı Devleti ise Avusturya ve Macaristan İmparatorluğu’na savaş ile cevap veriyor. Ancak, Osmanlı Devleti bu savaşı kaybediyor ve Mora Fatihi olarak bilinen Damat Ali Paşa da işte tam da burada şehit düşünüyor. Damat Ali Paşa türbesi de Belgrad yazılarımdan hatırlayacaksınız Belgrad, Kalemegdan Parkı içerisinde yer alıyor.
Buranın manzarası gerçekten harika. Tuna Nehri gözlerinizin önünde. Yemyeşil bir ova ve ortadan geçen meşhur Tuna Nehri. Kale, ilk günkü orijinalliğini koruyor ve sapasağlam ayakta.
Kaleden şehir merkezine dönüş yolunda sizi harika manzaralar bekliyor olacak…
Novi Sad ile özdeşleşen meşhur Saat Kulesi ile de fotoğraf çekinmeyi unutmayın. Arkada Tuna’nın harika manzarası…
Kaleyi gezdikten sonra tekrar şehir merkezine doğru yürümeye başladım… Yaklaşık 20 dakika süren bir yürüyüşten sonra hostele geldim. Yorulmuşum… Güzel bir duş aldım. Talha da hosteldeki günlük işlerini bitirmişti. Aldık kendisiyle şu iki sandalyeyi ve çıkardık balkona, başladık muhabbete…
Şehrin merkezinde ucuza konaklamak… Üstelik şu manzaraya karşı… Hostelimizin balkonu da minik bir botanik bahçesi. 🙂
2 gün bu güzel şehirde vakit geçirdim. Novi Sad’ı ben çok beğendim. Bir önceki yazımda, Novi Sad hakkında özet bilgiler verdiğim gözlemlerimden bahsetmiştim fakat eklemeler yaparak tekrar bu güzel Sırp şehri hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum…
- Şehrin ana meydanı capcanlı. Yediden yetmişe insanlar eğleniyor, yüzleri gülüyor. Mutlular.
- Novi Sad’da aşırı bisiklet kullanımı var. Bisiklet sürebilen küçük yaşta çocuklardan yaşlı amca, teyzelere kadar her yaş grubundan insanların burada bisiklet sürdüklerini gördüm. Bu da beni bir bisiklet sürücüsü olarak çok mutlu etti.
- Belgrad’da olduğu gibi Novi Sad halkı da aşırı sigara tüketiyorlar. Sanıyorum bu durum Sırbistan’ın diğer şehirlerinde de aynı. (Balkanlar turum boyunca tüm Balkan şehirlerinde sigaranın aşırı tüketildiği gördüm.)
- Novi Sad caddeleri Belgrad’a nazaran daha temiz.
- Gece geç saatlere kadar yalnız başına bir kadın Novi Sad caddelerinde güvenle gezebilir.
- Pub ve mini club’lar meydanı çevreleyen sokak aralarına konuşlanmış. Zaten gece geç saatlerde dışarıya çıkarsanız müzik seslerini duyacaksınız. Sese kulak verin ve o yöne doğru gidin. Dışarıya taşan insanlar, eğleniyor, sohbetler ediyor, kahkahalar atıyor.
- Akşam hava kararmadan Dunicka Parkı’na gidin. Gençler toplaşmış şarkılar söylüyor, eğleniyorlar.
- Belgrad’da olduğu gibi Novi Sad’da da yaya ve araç sürücüleri birbirlerine karşı çok saygılılar. Yol herkesin hakkı. Adımınızı yola attığınız an şoförler durarak sizin geçmenize müsaade ediyor.
Novi Sad gezimden arda kalan notlar bu şekilde arkadaşlar. Bir önceki yazımda Belgrad’dan Novi Sad’a Nasıl Gidilir? hakkında bahsetmiştim.
Novi Sad gezisi hakkında merak ettiklerinizi yorum kısmından yazarak sorabilirsiniz.
***
Balkan ülkelerine yönelik seyahat danışmanlığı hizmeti sunmaktayım. Size özel olarak hazırlayacağım gezi planları ve önerileriyle, Balkanlar gezinizi birlikte planlayabiliriz. Gezilecek yerlerden yeme içmeye, konaklamadan ulaşıma kadar güvenilir tavsiyelerimle, Balkanlar gezinizin her anını en iyi şekilde değerlendirmenize yardımcı olabilirim. Daha fazla bilgi için tıklayın.
