

“Nefes aldığın şehir, ne kadar şanslı.
Kim bilir, sesini gökyüzü sanan kuşlar
bile vardır…”
Mayıs ayının ilk günleri yeğenimin düğünü için İstanbul’a gitmem gerekiyordu. Düğün Kocaeli’nin Karamürsel ilçesindeydi. Öylede olsa birkaç gün erken gitmek, görmem gereken birkaç arkadaş ve ziyaret etmem gereken yerler vardı. Görmem gereken arkadaşlardan birisi sitenin kurucusu ve yazarı Fatih Kibar’dı. Fatih Kibar, havaneli yazılarımdan bazılarına teşekkür yorumunu yazma inceliği göstermişti. Bu konuda usta birinden “teşekkür” almak, acemi olan benim için gurur verici. Davranışı çok hoşuma gitmişti. Daha sonraları telefonla tanıştık ve siteye yazmamı talep etti. Teklifini seve seve kabul ettim. İstanbul’a varınca Fatih Kibar’ı aradım ve tanıştık. Fatih Kibar ile uzun ve güzel sohbet ettik. Oldukça pozitif, samimi, mütevazi ve sıcak biri. İnsanların gündelik yaşamda yürüdüğü sokağı bile değiştirmekten korktuğu bir zamanda, Fatih Kibar gündelik yaşamında kendi devrimini yapmış biri. Fatih Kibar’a hayallerinin peşinden giderken bol şans dilerim. Bu güzel insanı iyi ki tanımışım.
Daha Fazla Okuyun: İstanbul Tarihi’nin Başladığı Yer: Tarihi Yarımada
İstanbul’a gelmişken görmek istediğim yerlerden biri de Türk Edebiyatının önemli yazarlarından Sait Faik Abasıyanık’ın Burgazada’daki müze evi idi. Daha önceki gelişlerimde ya zaman azlığından ya da hava muhalefeti nedeniyle adaya gitmem mümkün olmamıştı. Bu gelişimde zamanımda boldu, havada güzeldi.
Güzel bir İstanbul sabahında erkenden evden çıktım. Kadıköy iskelesinden Adalar vapuruna bindim. Adalar vapuru Kınalıada’dan sonra Burgaz Adası’na vardı. Hava güzel ve rüzgarlı, başımızın üstünde martılar uçuyor.
Burgazada’ya Nasıl Gidilir?
Burgazada, İstanbul adalarında büyüklük açısından (Büyükada ve Heybeliada’dan sonra) üçüncüsüdür. Ada yuvarlak ve eni boyu 2 km’dir. Adanın nüfusu yaz aylarında 15 bin, kış aylarında ise 2-3 bin civarındadır. Adaya Bostancı, Kabataş, Kadıköy ve Eminönü’nden vapur seferleri bulunmaktadır.
Burgazada denilince akla gelen ilk isim Sait Faik Abasıyanık’tır. Yazar burada yaşamış ve burayı yazmıştır. Kısaca adı burayla özdeşleşmiştir. Burgazada’ya Sait Faik Adası demek abartılı olmaz sanırım.
Sait Faik Abasıyanık Müzesi
Sait Faik Abasıyanık, 18 Kasım 1906 ile 11 Mayıs 1954 yılları arasında yaşamış öykü ve roman yazarıdır. Türk öykücülüğünün önde gelen yazarlarındandır. Türk edebiyatının köşe taşlarından biri sayılmaktadır. Aynı zamanda şairdir.
Daha Fazla Okuyun: İstanbul’da Yapılacak En Güzel Turistik Aktiviteler
Sait Faik eserlerinde insanı ve doğayı (denizi, balıkçıları, işçileri, çocukları, yoksulları ve işsizleri) basit, samimi, iyi ve kötü yanlarıyla birlikte olduğu gibi anlattı. Bütün bu anlatımlarında şiirsel bir dil kullanmıştır.
“İyi adam pişman olan adamdır.”
“Kitaplar, bir zamanlar bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince
tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci
duyulacağını öğretmiştiler.”
“Anladım ki ben bayrakları değil insanları seviyorum.”
“Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar. Burada her
şey bir insanı sevmekle bitiyor.”
Sait Faik’in eşyaları (nüfus cüzdanı, lise diploması, pasaportu, kalem takımları, uçak biletleri vb. gibi), fotoğrafları, mektupları ve kitaplarına konu olan birçok eşya ve belgeyi içinde barındıran müze, 22 Ağustos 1959 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzede 2009–2013 tarihleri arasında restorasyon çalışması yapılmıştır.
Yazarın annesi Makbule Abasıyanık tarafından 8 Kasım 1954’de düzenlenen vasiyetname ile Sait Faik’in kitaplarının telif hakları, gayrimenkulleri ve uzun yıllar yaşadığı bu evin “Sait Faik Abasıyanık Müzesi” haline getirilmesi koşuluyla Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlar. Anne 1963’de vefat eder. Müze, 1964 yılından itibaren Darüşşafaka Cemiyeti’nin sorumluluğundadır.
Her yıl yazarın ölüm yıldönümü olan 11 Mayıs’ta, bir öykücüye “Sait Faik Hikaye Armağanı” verilmektedir.
Müze, bodrum katı ve giriş ile beraber toplam 4 kattan oluşmaktadır. Bodrum katında okuma salonu ve eğitim–gösterim salonu bulunmaktadır. Giriş katında yemek odası, misafir odası, idari bölümler yer almaktadır. Birinci katta yazarın yatak odası, kitap odası ve yazarın yaşam öyküsünü anlatan kısımlar yer almaktadır. İkinci katta ise Sait Faik’in Burgaz’ı ve mektup odası bulunmaktadır.
Müze, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri 10.30–17.30 arası ziyaretçilerini, yazarın vasiyeti doğrultusuna ücretsiz kabul etmektedir. Resmi tatil ve bayramlarda kapılıdır.
Müzenin giriş katında hediyelikler (magnet, kitap ayraçları ve yazarın kitaplarını) alabileceğiniz küçük bir dükkan var.
Adres: Çayır Sokak No: 15 Burgazada/İstanbul
Burgazada’daki Sait Faik Abasıyanık Müzesi İstanbul’a hem çok yakın, hem çok uzak. “Her şey bir insanı sevmekle başlar” diyen yazarın havasını soluyun, yaşadığı yeri görün ve yaşadığı eve dokunun. İçinde yaşadığımız dünyada ve coğrafyada ne çok ihtiyacımız var kendimizi/insanı/doğayı sevmeye.
Müze, açıldığı günden bugüne ülkemizin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olduğu ifade ediliyor.
Yolunuz düşerse uğrayıverin.
Daha Fazla Okuyun: İstanbul’a Yakın Keyifli Bir Tatilin Adresi: Ağva
O ve Ben
Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tat, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.
Sait Faik Abasıyanık Eserleri
Öykü:
Semaver (1936)
Sarnıç (1939)
Şahmerdan (1940)
Lüzumsuz Adam (1948)
Mahalle Kahvesi (1950)
Havada Bulut (1951)
Kumpanya (1951)
Havuz Başı (1952)
Son Kuşlar (1952)
Alemdağ’da Var Bir Yılan (1954)
Az Şekerli (ölümünden sonra, 1954)
Tüneldeki Çocuk (1955)
Mahkeme Kapısı (Adliye röportajları) (1956)
Balıkçının Ölümü-Yaşasın Edebiyat (1977, derleyen Muzaffer Uyguner)
Açık Hava Oteli (1980, Konuşmalar-mektuplar derleyen Muzaffer Uyguner)
Müthiş Bir Tren (1981, derleyen Muzaffer Uyguner)
Şiir:
Şimdi Sevişme Vakti (1953)
Roman:
Medar-ı Maişet Motoru (1944, ikinci baskı 1952’de “Birtakım İnsanlar” adıyla)
Kayıp Aranıyor (1953)
Yaşamak Hırsı (Çeviri,1954)