Amasra, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan güzel bir turistik beldedir. Deniz kıyısındaki yerleşimi, tarihi dokusu, güzel plajları ve güzel manzarası ile turistlerin rağbet ettiği bir yer.
Amasra’da, eski Roma dönemi kalıntıları ve tarihi yapıları önemli turistik yerlerdir. Şehir merkezindeki eski tarihi evler ve sokaklar, turistlerin gezintisi için güzel bir atmosfere sahiptir.
Amasra ayrıca, deniz mahsulleri, balık restoranları ve kafeleri ile de ünlüdür. Balık pazarı, turistlerin ziyaret ettiği önemli yerlerden biridir.
Karadeniz turizmi için güzel bir alternatif olarak kabul edilen Amasra, turistler tarafından yıl boyunca ziyaret edilmektedir.
Bartın gezim sonrası rotayı Amasra’ya çevirmiştim. 45 dakikalık yolculuk sonrası ilçe girişine varıyorum. Zirveden Amasra bir hayli güzel görünüyor. Merkeze yaklaşık 4 km mesafem var. Hava oldukça sıcak ve nemli. Yürünecek gibi değil. İlçe minibüslerine biniyor ve kısa bir yolculuktan sonra Amasra’ya ulaşıyordum. E, Amasra’ya gelmişken denize girmeden olmaz. Önce biraz kumsalın tadını çıkararak kısa bir yürüyüş yaptım. Daha sonra kendime uygun bir şezlong bularak denizin, kumsalın ve güneşin keyfini çıkarmaya başladım.
Amasra’da gezilecek yerler ve yapılacak güzel şeyler var fakat buradan Safranbolu’ya geçeceğim ve ardından İstanbul‘a döneceğim. Sadece denizin ve kumsalın keyfini çıkarmak amaçlı buraya geldim. Yaklaşık dört saat Amasra’da kalarak deniz ve kumsalın keyfini çıkardım.
Akşam 17:00 olmuştu ve Amasra’dan ayrılmak için tekrar yola çıktım. Amasra’yı tepeden görebilecek bir noktadayım. Harika bir manzara var.
Amasra’dan Zonguldak‘a otostop şansım pek yaver gitmedi. Yol üzerinde lokanta görüyor ve bir şeyler yemek için oraya gidiyorum. Hava karardı ve konaklama işini çözmem gerek. İşletme sahibi ile konuşuyor ve bu gece için kalacak bir yere ihtiyacım olduğunu söylüyorum. İşletme sahibi ise bana burada konaklayabilirsin diyordu. Saatler ilerliyor ve lokantaya son bir müşteri geliyordu. Bakü‘den gelip Zonguldak yönüne giden bir tır. Kendisine yarın için Zonguldak’a gideceğimi söylüyorum. Sağ olsun kabul ediyor. Geceyi burada geçirecekmiş. Gece 00:00 olduğunda lokanta kapanıyordu. İşletme sahibi evine gidiyor, şoför ise tırın içinde uyku moduna giriyordu. Ben ise lokanta önünde yer alan sandalyelerden kendime beş yıldızlı bir yer hazırlıyorum. 🙂 Burada güzel, deliksiz bir uyku uyudum.
Sabah saat 7:00’de uyanıyorum. Benden on dakika sonra da tır şoförü Celal abi uyanıyordu. Saat 8:00’de lokanta açıldı. Sağ olsun lokanta sahibi Kenan abi bana bir sabah çorbası ikram etmişti. Çorbamızı içip, karnımızı doyurduktan sonra lokantadan ayrılıyor ve Celal abi ile Zonguldak’a doğru yola çıkıyordum.