Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Tarihsel değerlerin sergilendiği yerlere müze adı verilir. Toplumların geçmişlerine bakma konusu adına müzeler önemli yerlerdir. Müzeler kendi içinde bir çok çeşide ayrılır. Arkeoloji, Etnografya, Tarih, Güzel Sanatlar, Araba, Pul, Bilim, Askeri, Açık Hava ve Nimüzmatik ve Özel Müzeleri gibi.

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Müze çeşitleri arasında en az bilinenlerden birisi de spor müzeleridir. Şimdi geriye doğru gidelim ve düşünelim. Hepimiz hayatımızda şöyle ya da böyle çeşitli müzeler gezmişizdir. Bugüne kadar gezdiğiniz müzeler içinde spor müzesi gezenimiz kaç kişi? Sayımızın çok olmadığını tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok. Neden? Ülkemizde bu müze çeşidi çok yaygın değil de ondan. Ülkemizdeki spor kulüplerinin müzecilik tarihleri de hemen hemen yok gibi. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor dışında bir başka örnek var mı, bilmiyorum doğrusu.

Trabzon’da Futbol Bir Tutkudur

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

1970’li yılların başında, henüz ilkokul öğrencisi iken stadyumda veya sokaklarda “ES ES ES Kİ Kİ Kİ, ESKİ ESKİ ES” sloganını çok söyledim. Birkaç defa bu slogan eşliğinde stadyuma girerken meydana gelen izdihamda polisten sırtıma epey jop yediğimi unutmam. Eskişehirli olan ya da Eskişehir’de yaşayan herkesin dilinde olan “Es Es..” Eskişehirspor’u anlatır. Çocukluğumun unutulmazlarından.

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Ayrıca Okuyun: Ege’nin Saklı Güzelliği – Karaburun Yarımadası

Bugün hiçbir spor kulübüne sempati ve ilgi duymuyorum. Yardımlaşma ve dayanışma içinde kolektif oynanması gereken bir oyun; sahte imparatorlar, ırkçı ve gerici oyuncular ve sömürücü kulüp yöneticileri tarafından “afyona” dönüştürülmüş.

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Marx’da ifadesini bulan; “Din dünyadaki sıkıntıların tesellisi ve baskıları meşrulaştıran teorisidir. Dinin sefaleti hem gerçek sefaletin ifadesi hem de bu gerçekliğe itiraz edilmesidir. Din mutsuzluklar altında ezilen yaratığın son nefesi, kalpsiz bir dünyanın şefkati, ruhsuz bir çağın ruhudur. Din toplumun afyonudur.” Futbol için de bu tanımın yapılması yanlış olmayacaktır. Yaşadığımız çağda futbol da, din gibi toplumun afyonlarından biridir.

Bir Futbol Kulübü Müzesi: Şamil Ekinci Müzesi

Bütün bunları bilmeme rağmen, Trabzon’a yaptığımın gezide şehir merkezinde gördüğüm Trabzonspor Şamil Ekinci Müzesi’ni gezdim.

Neler mi gördüm, hep beraber bakalım mı?

Trabzonspor kulübünün eski başkanlarından Şamil Ekinci’nin adının verildiği müze 09.02.2011 tarihinde ziyarete açılmış. Trabzon meydanına çok yakın, Trabzon Şehir Müzesi ile yan yana, iki katlı bina hem dışarıdan hem içeriden güzel bir görünüme sahip.

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Müze, kurulduğundan bugüne kupalar, takımlar, oyuncu lisansları ve Trabzonspor ile ilgili her şeyi sergilemişler. Cumhuriyet Dönemi Trabzonspor tarihinin de belleği işlevini taşımaktadır. Müzenin ışıklandırması takımın forma rengine uygun olarak yapılmış; bordo mavi. Müzeyi gezdiren görevliler fanatik birer taraftar gibi, her bir objeyi ayrıntılı ve tutkuyla anlatmaktalar.

Şamil Ekinci Müzesi

Ayrıca Okuyun: Türkiye’nin İlk Slow Food Köyü – Germiyan

Müzenin en ilginç objesi ise 1958’de Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası’nda Trabzon İdmanocağı’nın kazandığı yarım kupa.

O zamanki Futbol Federasyonu 1958’de düzenlenen Türkiye Şampiyonası finallerinde Ankara Havagücü takımı ile Trabzon İdmanocağı takımlarının puan ve averajlarının aynı olması ve her iki takımın da ayrı bir maç yapmayı kabul etmemeleri üzerine her iki takım şampiyon kabul edilmiş ve kupa ortadan ikiye bölünmüş. Kupanın yarısı bu müzede, diğer yarısı da Ankara’da.

Şamil Ekinci Müzesi, Trabzon

Bunun dünya futbol tarihinde bir başka örneği var mı, bilmiyorum. Bütün müzelerde bize gösterilen tek şey başarılar, güzellikler ve galibiyetler. İnsanların, toplumların, ulusların ya da kurumların tarihleri sadece başarılardan, güzelliklerden ve galibiyetlerden oluşmuyor. Başarısızlıkları, çirkinlikleri, mağlubiyetleri ve hezimetleri, çok yerde göremediğimiz gibi, bu müzelerde de göremeyiz.

Umarım zamanla bu eksiklikler tamamlanarak bütün tarihler eksiksiz yazılır, gösterilir ve öğretilir.

Veli Yalçın
11.12.1963 Küçük Yapalak Köyü Elbistan, Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. İlkokulu Eskişehir, ortaokulu Adana ve liseyi İstanbul’da bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bölümüne 1982 yılında girdi ve 1986 yılında bitirdi. 1988 yılında Sivas ve Ağrı Patnos’ta askerlik görevini kısa dönem olarak yaptı. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümlerinde yüksek lisans bölümlerine devam etti. Ocak 1989 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nda (şimdiki adı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) Sosyal Hizmet Uzmanı olarak Sivas, Gaziantep, Ankara, Batman, Kilis ve Aydın’da çalıştı. Gaziantep Çocuk Yuvası ve Gaziantep Yetiştirme Yurdu’nda Müdür olarak görev yaptı. Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (daha sonra SES ile birleşti) kurucularındandır. Haziran 2014 ve Mayıs 2015 tarihleri arasında Aydın Efeler Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yaptı ve Mart 2016 tarihinde emekli oldu. Şiirleri Fransız Postası, Alleben, Sanat ve Hayat, Bizim Dergi, Sosyal Hizmet, Sosyal Hizmet Sen. ve Gerçek Sanat gibi yurt içi ve yurt dışında ve “yersiz yurtsuz” ve “süje” İnternet dijital dergilerinde yayımlandı. Bugüne kadar 23 ülke, 72 şehir dolaştı. Ülkemizde ise 81 ilin 70’ine gitti. Aydın Denge Gazetesi’nde gezi yazıları yayımlandı. Halen Gaziantep Sabah Gazetesi’nde haftada iki gün ve hadigez.com İnternet sitesinde gezi yazıları yayımlanmaktadır. Veli Yalçın’ın yayımlanmış kitapları: * Kuşlar Su İçti Dilinden (Şiir, Favori Yayınları 2017) * Gezdim Gördüm Yazdım (Gezi Notları, Favori Yayınları 2018) * 1961 Yılından Bugüne Sosyal Hizmet Dergileri (Sabev Yayınları 2022)

Yazıya ilişkin düşüncelerinizi yazabilir, merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz.