Yazı İçeriği
Çocukluğumun oldukça güzel geçtiği ve ilkokulu bitirdiğim, hakkında hep güzel şeyler okuduğum; İç Anadolu Bölgesi’nin incisi, çölde vaha gibi yaşanabilir şehre, Eskişehir’e yeniden yolum düşüyor. Çocukluğumun Eskişehir’inden bana kalansa, sokaklarında özgürce oynadığım Odunpazarı, maçlarına gittiğim Eskişehirspor ve “Es-Es-Es, Ki-Ki-Ki, Eski Eski Es” sloganı ve sabahları okul bahçesinde bağırarak söyletilen “Eskişehir Marşı”.
Eskişehir, Eskişehir
Yalçın kaya zaferin
Kalelerden çok kuvvetli
İçindeki askerlerin
Bu marşın şimdilerde bilindiğini de pek sanmam. Bugünlerde sıkça söylenen “İzmir Marşı” gibi. İnsanoğlu çocukluğunda belleğine yerleşenleri ya da yerleştirilenleri unutamıyor.
Uzun zamandır yeniden görmek istediğim, ancak yol arkadaşlarımın yaşadığı şansızlıklar yüzünden bir türlü gidemediğim şehre, bir hafta sonu yapmayı planladığım yolculuğu her zamanki yol arkadaşıma teklif ediyorum. Eşim gördüğü yerleri tekrar görmeyi sevmediğinden dolayı, Eskişehir teklifime sıcak bakmıyor.
Yolculuk ve çevre gezileri için ayrıntılı araştırmaya girdim. Yeni bir yolculuk, yeni bir aşk gibi heyecan vericiydi. Van’dan Tebriz’e giderken yol boyu sohbet ettiğim minibüs şoförünün bir sözü hiç aklımdan çıkmıyordu. “Yolculuk aşk gibidir; neyle karşılaşacağını bilemezsin.”
Yolculuğun gizemi, güzelliği, tutkusu ve heyecanı ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
20 Temmuz akşamı İzmir Basmane Tren Garı’nda, saat 19.20’de Eskişehir trenine biniyoruz. Yolculuğumuz tam 12 saat sürüyor ve 24 istasyona uğruyor. 22 Temmuz akşamı Eskişehir Tren Garı’nda 23:30’da İzmir trenine biniyoruz. Yolcuğumuz tam 12 saat 30 dakika sürüyor ve 26 istasyona uğruyor. İzmir Basmane Garı’nın dağınıklığı ve pisliğine karşın, Eskişehir Garı oldukça modern bir görünüm sergiliyor.
Her yolculuğumuzda olduğu gibi, yoğun bir tempo bizi bekliyordu. Her sabah kahvaltı sonrası kahvemizi içerek (bu arada beni kahve içmeye alıştırdı), akşamları şarabımızı yudumlarken gökyüzüne bakıp bol bol küfür edeceğiz; dünyanın gelmişine geçmişine, gönül kırgınlıklarımıza, aşk acılarımıza, yol yorgunluklarımıza. Kısaca insana ve yaşama dair kötü olan ne varsa, en çok da kendimize yani yapamadıklarımıza. Susmak düzenin devamı için ne kadar zorunluysa, konuşmak da o kadar tehlikeli idi. Öyleyse susalım ki; düzen devam etsin, bozulmasın hiçbir şey. Resimlerde gülenler, gülmeye devam etsin diye.
Tıpkı büyük yazar Ernest Hemingway’in dediği gibi; “Sakın sevmediklerinizle seyahate çıkmayın.”
Ayrıca Okuyun: Zamanın Ötesindeki Şehir: Burdur
Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nde, Bursa ve Ankara’ya yakın konumda. Eskişehir, Türkiye’nin yüz ölçümü açısından 16., nüfus açısından ise 7. büyük şehri. Tarihi M.Ö. 14. yüzyıla dayanıyor. Frigya, Lidya, Pers ve Roma uygarlıklarına ev sahipliği yapıyor. Eskişehir tarih, sanayi, kültür-sanat, üniversiteler ve ünlüler şehridir. Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Battal Gazi, Enis Batur, Cemal Süreyya ve Cüneyt Arkın gibi. 5000 yıldır bilinen ve kullanılan lüle taşının ana vatanı. Sakarya Nehri ve onun bir kolunu oluşturan Porsuk Nehri’nin doğduğu yer. Eskişehir, 1923’de Cumhuriyetin ilanından sonra il olmuş ve 19. yüzyılın ortalarından itibaren Kalfkaslar’dan, Kırım’dan ve Balkanlardan yoğun göçler almıştır.
Eskişehir Gezilecek Yerler
Odunpazarı
Odunpazarı, şehirde gezilecek yerlerin başında geliyor. Tarihi ve turistik öneme sahip bu bölge, 2012 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunuyor. Odunpazarı bölgesinde gezilip görülecek birçok müze, çarşı, park, çeşme, cami ve türbe var.
Tarihi Odunpazarı Evleri, Lületaşı Müzesi, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Karikatür Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Kurtuluş Müzesi, Eti Arkeoloji Müzesi, Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi, Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Arasta, Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Şeyh Edebali Türbesi ve Şelale Park gibi.
Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı
Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, Eskişehir-Kütahya yolu üzerinde ve yaklaşık 400.000 m2 alan üzerine kurulu. Parkın içinde Masal Şatosu, Korsan Gemisi, Yapay Gölet, Eti Sualtı Dünyası, Hayvanat Bahçesi, Sabancı Uzay Evi, Bilim ve Deney Merkezi, Türk Dünyası Bilim, Kültür Merkezi, Esminyatürk, Amfi Tiyatro, parkın çevresini dolaşan Gezi Treni ve bir şeyler yiyip içebileceğiniz kafe ve restoranlar da mevcut.
Kent Park
Kent Park, ülkemizin ilk yapay plajının içinde yer almasıyla da oldukça popüler. Parkta yürüyüş yolları, kafeler, restoranlar, oyun parkları ve gölet var.
Porsuk Çayı ve Adalar
Porsuk Çayı ve Adalar, Sakarya Irmağı’nın bir kolu olan Porsuk Çayı şehrin içinden geçiyor. Çayın içinde gondol ve tekne turları düzenleniyor. Bölgede birçok kafe ve restoranlar bulunmakta olup günün her saati hareketli.
Haller Gençlik Merkezi
Haller Gençlik Merkezi, şehrin ilgi çekici turistik noktalarından biri olarak sayılıyor. Merkez daha önceleri Yaş Sebze ve Meyve Hali olarak hizmet verirken, yapılan restorasyondan sonra bugünkü halini alıyor.
Devrim Otomobili
Devrim Otomobili, Eskişehir denildiğine akla gelen ilk şeylerden biridir. Ülkemizin ilk ve tek yerli otomobili oluyor. Otomobil Tülomsaş Fabrikası’nın bahçesinde sergileniyor.
TCDD Eskişehir Müzesi
TCDD Eskişehir Müzesi, 1998’de hizmete açılmıştır. Müze, tren garı binasının bulunduğu alanda yer alıyor. Müze içinde buharlı lokomotifler, telgraf makineleri, tarihi kişiliklere ait eşyalar ve pullar gibi pek çok demiryolu aracı sergileniyor.
Havacılık Müzesi
Havacılık Müzesi, 1998’de hizmete açılmıştır. Müzede çeşitli tip ve modellerde savaş ve sivil uçakları mevcut. Ayrıca kapalı alandaki binada da pilot giysileri, rozetler, uçak motorları ve maket uçaklar sergileniyor.
Eskişehir’in parklarında, meydanlarında ve sokaklarında birbirinden güzel pek çok heykeller var.
Bu heykellerden bir tanesi var ki, bütün bir toplumun vicdanını kanatır. Ali İsmail Korkmaz heykeli. Eskişehir’de Gezi Parkı protestolarında uğradığı barbarca saldırı sonucu 38 günlük koma sonrası yaşamını kaybeden üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın, insanca yaşanabilir bir ülke ve “düşlerinde özgür dünya” hayali unutulmasın diye, heykeli Espark Alışveriş Merkezi’nin yanına konulmuş. Ali İsmail Korkmaz heykeli avuçlarında kuşlar sürekli su içsin diye tasarlanmış. Eskişehir’e giderseniz Ali İsmail’i ziyaret edin, kuşlar su içsin diye avuçlarına su koyun. Ali İsmail Korkmaz’ın hayali hepimizin hayali.
Ayrıca Eskişehir, sıcak su kaynakları ve hamamlarıyla da ilgi çekiyor. Vaktiniz olursa bir hamam deneyimi yaşayabilirsiniz.
Şehir içi ulaşımda otobüs ve tramvay kullanılıyor. Şehir içinde gezilecek birçok yer birbirine yakın ve yürüme mesafesinde bulunuyor.
Eskişehir’de her keseye uygun konaklama yeri mevcut.
Ayrıca çibörek, balaban kebap, met helva ve su muhallebiyi mutlaka deneyin.
Bu ülkede yaşıyor ve Eskişehir’i görmediyseniz büyük bir kayıp hem de çok büyük bir ayıp.
“ES ES ES Kİ Kİ Kİ, ESKİ ESKİ ES” YAŞASIN ESKİŞEHİR
Küçük bir hatırlatma:
Yerel yöneticiler bulundukları şehirler için şans ya da şansızlık olabiliyorlar. Bu yöneticilerin bilgi ve kültür birikimleri, dünyaya bakış açıları, eğitimleri ve bunu yöneticisi oldukları şehir için kullanabilme yetenekleri çok önemli. Eskişehir bu anlamda Türkiye’nin en şanslı şehirlerinin başında geliyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yöneticisi olduğu şehri yeni baştan yaratmış. Adının eski olduğuna bakmayın her sokağı, her caddesi ve restore edilen evleriyle yeni ve yaşayan bir şehir.
Darısı yaşadığımız şehirlerin başına diyeceğim ama…
Geleneksel yaşamı, tarihi yapıları, bugünlere miras kalan mutfağı ve lezzetli yemekleri ile Eskişehir, Türkiye’nin görülmeye değer yerlerinden biridir.
Eskişehir’e bir de buradan bakın. Bisikletle gezerek çektiğim videolar. Eskişehir’e gelmeden önce izlemeniz faydalı olur diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Teşekkürler Hızır Bey, emeklerinize sağlık.