
Yazı İçeriği
Bu hafta yolum, bir dönem Germiyanoğulları Beyliği’ne başkentlik yapan, Gediz Vadisi içinde yer alan ve ülkemizin ilk volkanik şehri olma özelliğini taşıyan, Kapadokya’nın küçük kardeşinin içinde bulunduğu, tarihi evleri ile ünlü, kaplıcaları, camileri, türbeleri, Yunus Emre’si, birbirinden lezzetli yemeklerden oluşan mutfağı ve leblebisiyle ünlü şirin bir Anadolu kasabası Kula’ya düştü.

Kula, Manisa’ya bağlı yaklaşık 45 bin nüfuslu bir ilçe. Ankara–İzmir karayolu üzerinde bulunan Kula, Manisa’ya 126, Uşak’a 73, İzmir’e 140 km mesafede bulunuyor.

Kula Gezilecek Yerler
Kula Evleri
Kula, kale içi bir yerleşim özelliği taşıyor. Günümüzde kale kalıntıları bulunmasa da, halk arasında kullanılan isimler (Seferkapı, Demircikapı gibi) bir kalenin varlığına işaret ediyor. Yerleşimin sıkışık olması, sokakların çok dar olması, evlerin birbirini tamamlayan biçimde sıralar oluşturması vb. gibi. Şehirde evler iç içe geçmiş ve birbirinin sırtına dayamış görünümüne sahip. Bazı evlerin çatıları sokakları örtüyor. Kula’da yaklaşık 900 adet birinci dereceden olmak üzere 3 bin tarihi ev bulunuyor. Kula evlerinde ahşap ve taş birbirini tamamlıyor.

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin Lideri Kenan Evren’in doğduğu ev de burada ve kafe olarak hizmet veriyor. Ev, eski bir Rum evi.

Nüfus Mübadelesi’nden önce Türkler ve Rumlar iç içe yaşıyor. Rumlardan kalan bir çok ev ve kilise var. Kültür merkezi olarak kullanılan bir kilise dışındakiler kendi haline bırakılarak, yok olmasına göz yumuluyor gibi. Ülkemizde şehirlerin tarihi anlatılırken kilise ve camilerin yan yana yüzyıllardır bir arada yaşadıklarına özel bir vurgu yapılıyor. Oysa komşularımızdan kalan yadigarları korumada “titiz bir özensizlik” hakim gibime geliyor.

Anadolu insanının bir kısmının “öteki” dediğine karşı müthiş tahammülsüzlüğü var. Yeryüzünde kendinden başka kimseyi değerli saymıyor. Oysa bu topraklar “babamızın malı” değil. Bizden önce bizden olmayanlar bir çok “öteki” yaşadı, bizden sonra da ötekiler yaşıyor olacak. Yaşadığımız yeryüzünü şairin dediği gibi, “yârin yanağından gayri her şeyde ortak” yapmak ve kardeşçe yaşamak için çaba içinde olmamız gerekiyor.

Kula Çarşısı
İlçe merkezinde, geleneksel el sanatlarının günümüze dek sürdürüldüğü bu tarihi çarşı gezilip görülmeyi hak ediyor. Yöresel el sanatlarına (bakır, keçe, halı vb.) ilişkin örneklerden hediyelik eşyalar satın alınabilir.

Kula Volkanik Jeoparkı

Kula’nın hemen yanındaki volkanik bölgeye antik dönemde “Katakekaumene – Yanık Ülke” adı verilmiş. “Yanık, yanmış ülke” anlamı taşıyan bölgede yapılan kazılarda tepeden ovaya doğru inen ilk insanın ayak izlerine rastlanılmış olması burada yerleşimin çok eskiye, ilk çağlara dayandığının bir kanıtı olarak kabul ediliyor. Antik dönemin ünlü coğrafyacısı ve gezgini Strabon’un Coğrafya adlı eserinde de bu bölge “Katakekaumene – Yanık Ülke” olarak tanımlanıyor. İlçede, 300 km’lik alanda 80’den fazla volkan konisi 17 km’lik lav şelalesi ile 12 bin yıl önceki tarihi dönemi hatırlatıyor. Bölge Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkı olma özelliğini taşıyor. Kula Divlit Yanardağı’nın içinde yer aldığı jeo parkın çevresinde 12 bin 350 metre boyunca yürüyüş patikası ve bisiklet yolu bulunuyor. Jeopark alanında bir tane bile ağaç bulunmuyor. Toprağın üstü küllerle kaplı, yeni yangından çıkmış gibi simsiyah renktedir. Şehir merkezi ile Jeo park arasında 11 km bulunuyor.

Jeolojik Miras Nedir?
(“Jeolojik miras, yeryüzünün jeolojik tarihinin ve ilgili süreçlerin tanınmasına, incelenmesine ve yorumlanmasına izin veren yenilenemeyen bir doğal kaynaktır. Doğal mirasın bu önemli bileşeni, Dünya tarihi, insanlık tarihi, ekolojik gelişim tarihi ve biyolojik evrim arasındaki bağlantıları kurmamızı sağlar. Yeni bin yılın başlangıcında, Jeolojik mirasın korunması hem doğal hem de kültürel mirasımızın önemli bir unsuru olarak küresel bir sorun haline gelmektedir.”)
Kuladokya

Manisa’nın Kula ilçesine 16 km uzaklıktaki Burgaz mevkiinde yer alan ve koruma altında bulunan Kuladokya / Kula peri bacaları ziyaretçileri kendine hayran bırakan bir yer. Bölge doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kapadokya’nın küçük kardeşi sayılabilir. Peri bacalarının hemen altında güneşten korunup, çay içip gözleme yiyebileceğiniz salaş bir kafe mevcut. Kula’dan peri bacalarına ulaşım oldukça rahat, tabi ki özel aracınızla.
Ayrıca Okuyun: Ege’nin Saklı Güzelliği – Karaburun Yarımadası

Taşyaran Vadisi

Kula–Uşak karayolunun 28 km uzağında yer alan Taşyaran Vadisi, jeolojik açıdan birbirinden ilginç bir doğa harikası ve 2 bin 500 metre uzunluğunda bir yürüyüş yoluna sahip. Taşyaran Vadisi suyun şekillendirdiği kayalar, doğal bitki örtüsü ve doğal güzelliği ile dikkati çekiyor. Vadi 2016 yılında tabiat parkı ilan edilmiş. Vadiye inmeden önce veya sonra oturup dinlenebileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz büfe bulunuyor. Çocuklu ailelerin çocuklarının vakit geçirebileceği bir oyun parkı da var. Vadi karayolundan 1,5 km içeride bulunuyor. Yolun ilk yarısı kötü ikinci yarısı oldukça iyi durumdadır.
Tapduk Emre Türbesi
İlçe merkezine bağlı, 25 km mesafedeki Emre Köyü’nde yer alıyor. Hamam, çeşme, medrese ve camiden oluşan bir külliyenin parçasını oluşturuyor türbe. Türbenin Yunus Emre’ye ait olduğu düşünülüyor. Bu nedenle her yıl, Eylül ayının ilk haftası Yunus Emre Anma Şenlikleri düzenleniyor.

Kula’da konaklama seçenekleri fazla olduğu söylenemez. Fakat şehir merkezinde uygun oteller mevcut.
Kula’nın daracık sokaklarında bir evden diğerine dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamanız mümkün değil. Saatler sonra bir bakmışsınız ki karnınız açıkmış. Bölgede 50’ye yakın yöresel yemek çeşidi bulunuyor. Kapama, oğlak dolması, susam böreği, su böreği, şekerli pide ve odun köfte gibi. Kula merkezde bulunan restoranlarda bu lezzetleri tadabilirsiniz. Yemeğin üstüne Kula Maden Suyu içmeyi unutmayın.

Kula sokaklarını gezerken misafirperver ev sahiplerine rastlayabilirsiniz. Sizinle beraber sokak sokak gezer, evleri tanıtır ve kendi evlerinde misafirleri olmanızı isterler. Çaylarını içer ya da yemeklerini yiyebilirsiniz. Biz de gezerken böyle bir aile grubuna rastladık. Hemen kaynaştık. Birlikte gezdik. Evlerine misafir olduk. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum.

Tarihi ve doğal güzellikleri görmek, zengin mutfağını tatmak ve misafirperver insanlarıyla tanışmak için, Kula sizi bekliyor.