Yazı İçeriği
İshak Paşa Sarayı’nı yavaş yavaş, tadını çıkararak dolaştıktan sonra Doğubayazıt’a geri döndük. İlçe Erzurum-İran transit yolu üzerinde olup, Gürbulak Sınır Kapısı’na 35 km mesafededir. İlçenin minibüs garajında bulduğumuz Iğdır arabasına bindik. İlçeyi arkamızda bırakmış ve uzun ince bir yolda gidiyorduk. Ağrı Dağı’nın başı dumanlıydı. Gözümüzün alabildiği her yer bozkır. Minibüsümüz yol kenarlarında yolcu indirmek veya almak için, zaman zaman duruyordu. Yol üstündeki jandarma kontrol noktalarındaki kimlik yoklamalarını saymıyorum, bu tür olaylar bu bölgenin sıradan, günlük rutin işleri arasında sayılmaktadır.
Iğdır’ın otobüs ya da minibüs garajı yok. Her firmanın durduğu yer birbirinden farklı. Ayrıca Iğdır merkezinde gezip görülecek herhangi bir yer bulunmamaktadır.
Nahçıvan Gezi Notları
Doğubayazıt’tan gelir gelmez zaman kaybetmeden Nahçıvan’a gidecek otobüse bakmaya başladık. Iğdır’daki otobüs firmaları gerekse Nahçıvan’dan gelen otobüslerle seyahat etmek mümkün görünmektedir. Iğdır-Dilucu Sınır Kapısı-Nahçıvan arası toplam 160 km ve Dilucu Sınır Kapısı tam ortada yer almaktadır. Otobüsle seyahat kapıdan geçişe de bağlı olarak en az 3 saat sürmektedir. Otobüsün yolcu ve eşyası çok olursa kapıdan geçiş süresi daha da fazla olabiliyor. Bir kişilik ücret 10 Lira veya 10 Manat’tır. 1 Manat 1.79 liradır.
Nahçıvan’dan gelen ve dönmek üzere olan bir otobüse son anda bindik. Otobüs biraz eski olsa da yapacak bir şeyimiz yoktu. Yolcular sabah gelmiş, pazar alışverişlerini yapmış ve dönüyorlardı. Neler yoktu ki; tuvalet kağıdından soba borusuna, çamaşırlıktan mandala kadar aklınıza ne gelirse vardı. Otobüsün içi ve bagajı tıklım tıklımdı. Kadın-erkek karışık ve oldukça eğlenceli bir topluluktu. Otobüsün hızlı gitmeye niyeti yoktu, yavaş yavaş yol alıyordu. Karakoyunlu ve Aralık ilçelerini geçtikten sonra Dilucu Sınır Kapısı’na geldik.
Sınır kapısı sakin olduğundan, Nahçıvan tarafına geçişimiz kolay oldu. Nahçıvan tarafındaki kapının adı Sederek’tir. Dilucu ile Sederek arasında Aras Nehri geçmekte olup, üstünde Hasret Köprüsü bulunmaktadır. Azerbaycanlıların Türkiye’ye girişinde vize istenmezken, Türklerin özelde Nahçıvan’a genelde Azerbaycan’a girişinde vize istenmektedir.
Ayrıca Okuyun: Azerbaycan Vizesi Nasıl Alınır? Azerbaycan’a Nasıl Gidilir?
Nahcivan Türk vatandaşlarından (yeşil pasaport hariç) vize istemektedir. Yeşil pasaportlarımızdan dolayı herhangi bir sorunla karşılaşmadan sınır kapısını geçmiş olduk.
Iğdır’da saat 16:30’da bindiğimiz otobüsümüz, 19:00’a doğru Nahçıvan tarafına geçmiş oldu. Kapıdan çıkar çıkmaz ayaklı döviz büroları etrafımızı sardı. Küçük bir miktarda Manat alışverişi yaptık ve yolumuza devam ettik.
Otobüs şehir merkezinde bulunan Avtovağzal (otogar)’a girdiği zaman saat sekizi geçmiş ve hava iyice kararmıştı.
Nahçıvan’a gitmeden önce, otel araştırması yapmış ve birkaç otel ile telefon görüşmeleri yapmıştım. Otogarın yanındaki Avtovağzal Oteli ile ücret konusunda anlaşmış ve isimleri vermiştim. Otobüsten iner inmez otel gittik. Pasaportlarımızı verdik ve daha önce yaptığımız konuşmadan bahsederek odamızı istedik.
Resepsiyondaki genç çocuk, kendisinin böyle bir görüşme yapmadığı ve söylediğimiz ücretin üstünde bir ücret talep etti. Ben de o ücreti kabul etmedim. Resepsiyonist bu koşullarda bize oda veremeyeceğini söyleyerek, bir başka odaya gitti. Ben telefonla üç defa görüşme yaptığımızı, ücrette anlaştığımızı ve daha fazla ücret vermeyeceğimi belirtip lobiye oturdum. Aramızda epey bir konuşma geçti ancak, anlaşamadık. En sonunda cep telefonumdan otel numarasını gösterdim ve talebimde ısrar ettim. Bunun üzerine genç çocuk birkaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra, “tamam” dedi ve odayı verdi. Oda oldukça geniş, rahat ve pencere manzarası da güzeldi. Otel görevlileri bizi rahat ettirmek için ellerinden geleni yaptılar. Sürekli rahat olup olmadığımızı soruyorlardı. Oteldeki tek şikayetimiz Wi-Fi bağlantısının kötü olmasıydı.
Ayrıca Okuyun: Nahçıvan Gezi Rehberi – Nahçıvan Hakkında Her Şey!
Nahçıvan Gezilecek Yerler
Haydar Aliyev Müzesi, Halı Müzesi, Devlet Tiyatrosu, Hüseyin Cavid Anıt Mezarı, Cemşid Nahçıvanski Müzesi, Behruz Kengerli Müzesi, Mömine Hatun Türbesi, Cuma Cami, Han Sarayı, Nahçıvan Kale ve Müze, Nuh Peygamber Türbesi, Bayrak Meydanı ve Müzesi, Ashab-ı Kehf Mağarası ve Duzbağ Otel ve Tüneli.
Ayrıca şehir merkezinde Atatürk adında bir cadde ve caddenin büstü bulunmaktadır.
Yine şehir merkezinde Dada Gorgut (Dede Korkut) ve Goroğlu (Köroğlu) heykelleri de bulunmaktadır.
Ashab-ı Kehf Mağarası ve Duzbağ Otel ve Tüneli dışında kalanlar yürüme mesafesindedir. Mağara ve tünele taksiyle gitmek gerekir. Taksiler nispeten ucuzdur.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin başkentinin adı da Nahçıvan’dır. Şehir oldukça bakımlı ve temizdir. Caddeleri geniş ve binaları güzel. Dükkanlar dışarıdan oldukça sade görünümlü ve kaldırımlar işgal edilmemiştir. Bütün müzeler ücretsiz gezilmekte ve kadın görevliler çoğunlukta. Sokaklar tertemiz ve yere çöp atan tek bir kişiyi göremezsiniz. İstisnasız bütün insanların (yaşlı, genç ve çocukların) temizliğe dikkat ettiğine tanıklık ettim. Yayalara kırmızı ışık bulunmamaktadır. Yayalar karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini kullanmaktadırlar. Bu kuralı bozanlara karşı, polis ve halk müsaade etmiyor. Yaya geçidine adım attığınız andan itibaren bütün araçlar durmak zorunda, 3 gün içinde bu kuralı ihlal tek bir örneğe rastlamadık. Şehirde bol miktarda taksi var. Şehirde sizi rahatsız eden tek bir şeye rastlamıyorsunuz. Oldukça sakin ve güvenlidir. Nahçıvanlılar hızlı konuşunca anlaşmak mümkün değil ancak, yavaş konuşunca büyük oranda anlaşmakta sıkıntı yaşanmıyor.
Sokaklarda gördüğümüz tabelaları okuyunca gülümsememek elde değil. Bakkal “erzag mağazası”, berber “kişi salonu” ve kuaför ”gözelliq merkezi” vb. gibi. Ayrıca dükkan tabelaları hiçbiri görüntü kirliliği yaratmıyor. Hepsinin ölçüleri aynı ve biri diğerini engellemiyor.
Nahçıvan’da günün yorgunluğunu atmak için bir parka veya kafeye oturduğunuzda bardakla çay yok. Masaya demlik geliyor. Demliğin yanında dilimlenmiş limon bulunuyor.
Nahçıvan’da ulaşım, vize, konaklama, yeme-içme, gündelik yaşam, dil ve güvenlik açısından herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır.
Akşamları Nahçıvan caddeleri ve sokakları ışıl ışıl parlıyor. Sokak lambalarının gölgesinde renk renk ışıklandırılan binaların önünde yürümenin güzelliği bir başka oluyor.
Nahçıvan’a yapacağınız bir gezi, sizi asla pişman etmeyecektir.
Çok gezmek değil çok okumak mühimdir. Öğrenmek için bunu görmüş oldum. “Azeri” ne demek yahu?
Hüseyin Bey,
Uyarınız için çok teşekkür ederim.