Yazı İçeriği
Nahçıvan’a gittiğimde hemen herkes Bakü’nün ne kadar güzel olduğunu, orasının mutlaka görülmesi gerektiğinden bahsetmişti. Bu nedenle Bakü aklımın bir köşesinde öylece kalıverdi.
İnternette düzenli olarak takip ettiğim Seyahat Fırsatları adlı bir sitede, Azerbaycan Hava Yolları’nın yan kuruluşu olan Buta Airways’ın İstanbul–Bakü seferini 49 TL’ye bulunca hiç vakit kaybetmeden eşimle birlikte 2 kişilik gidiş dönüş bileti aldık.
Bakü Gezi Notları
Bir Pazar günü İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan Buta Airways ile Bakü’ye uçtuk. Buta Airways uçakları diğer uçaklara göre küçük sayılır. Koridorun sağında ve solunda ikişer koltuk olmak üzere her sırada dört koltuk bulunmaktadır. Kabin görevlilerinin davranışlarını bugüne kadar tanık olduğum diğer kabin görevlilerinden çok farklıydı. Abartı sayılmazsa bizim şehirler arası otobüs muavinlerinin giyim kuşam ve davranışlarına çok benziyordu. Oldukça samimi, sıcak ve her talebinizi karşılamaya dönük davranışlardı. Ücretsiz sandviç ve su servisleri vardı. Yolculuk boyunca istenilen bütün su talepleri güler yüzle yerine getirildi. İstanbul–Bakü arası 3,5 saat sürmektedir.
Yolculuk sırasında eşimle konuşmalarımızı duyan ve ön sırada oturan Bakülü bir aile konuşmalarımıza dahil olarak, şehirler ile ilgili bilgileri arka arkaya sıraladı. Hatta erkek olanı, bir ara eşimle yer değiştirerek yanıma oturdu. Elinde kağıt ve kalem nerede ne yenir, nereye nasıl gidilir ve nelere dikkat edilmesi gerekenleri büyük titizlikle tek tek yazdı. Hatta arabalarının havaalanı otoparkında olduğunu ve bizi gideceğimiz yere kadar götürebileceğini söyledi.
Oldukça keyifli bir yolculuk sonunda Bakü Uluslararası Haydar Aliyev Havaalanı’na indik. Aile bizi yalnız bırakmadı, çıkışa kadar beraber yürüdük. Havaalanı oldukça modern ama sakindi. Pasaport kontrolünde herhangi bir sorunla karşılaşmadan geçtik. Azerbaycan Türk vatandaşlarından vize istemektedir. Ancak 10 Dolar karşılığı kapıdan vize vermektedir. Bizim yeşil pasaportumuz olduğundan dolayı vize almamıza gerek kalmadı.
Ayrıca Okuyun: Azerbaycan Vizesi Nasıl Alınır – Azerbaycan’a Nasıl Gidilir?
Bakülü aile ile birlikte şehir merkezine doğru yola çıktık. Kalacağımız yer Bakü’nün merkezinde, Nizami Caddesinde idi. Merkez araç trafiğine kapalı olduğu için yakın bir noktada indik. Arabadan inmeden önce aile bize telefonunu verdi, herhangi bir sorunla karşılaştığımızda veya bir şeye ihtiyacımız olduğunda gece gündüz arayabileceğimizi söyledi.
Arabadan indikten 5 dakika sonra kalacağımız yere ulaştık. Henüz odaya yerleşmemiştik ki, aile WhatsApp’den mesaj yolladı. Otele ulaşıp ulaşamadığımızı soruyorlardı.
Odaya yerleşip, elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra çevreyi tanımak için sokağa çıktık. Ocak ayı olmasına rağmen hava oldukça güzel.
Bakü, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’nin batı kıyısında bulunan başkentidir. Azerbaycan’ın 10 milyonluk nüfusunun 1/3’i burada yaşamaktadır. Bakü gerek Azerbaycan’ın gerekse Kafkaslar’ın en büyük şehridir. Ülkenin kültür, sanayi, ticaret ve liman merkezidir.
Bakü’de gezilip görülmesi gereken bir çok yer bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı birbirine yakın olduğundan yürüme mesafesindedir. Şehir merkezini üç günde rahat gezebilirsiniz.
Bakü’yü gezmeye UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı İçeri Şehir’den başlamak en iyisi.
Bakü Gezilecek Yerler
İçeri Şehir
İçeri Şehir, Bakü’nün merkezinde surlarla çevrili, Arnavut kaldırımlı dar sokakları ve tarihi yapılarıyla ilgi çekici bir yerdir.
Bu bölgede Kız Kalesi, Şirvanşahlar Sarayı, Cuma Mescidi, Kervansaraylar, Pazar Meydanı, Minyatür Kitap Müzesi, galeriler, elçilikler, müzeler ve oteller bulunmaktadır. Ayrıca bölgede birçok hediyelik eşya satan dükkan ve restoran da mevcuttur.
Kız Kalesi
Kız Kalesi, Bakü’nün simge yapılarındandır. 12. yüzyılda yapılmış, 7 katlı ve 30 metre yüksekliğindedir. Kalenin terasından şehrin manzarasının seyrine doyum olmuyor.
Şirvanşahlar Sarayı
Şirvan Şahlar Sarayı, 15. yüzyılda inşa edilmiş ve Ortaçağ mimarisinin örneklerindedir. Sarayda gezilmesi gereken birçok yer bulunmaktadır.
Minyatür Kitap Müzesi
Minyatür Kitap Müzesi, elinizde büyüteçle gezebileceğiz ilk ve tek müze. 23 Nisan 2002’de açılmıştır. Sadece 7,5 cm’den küçük kitapların minyatür kitap kabul edildiği müzede, 71 ülkeden 8.000 kitap bulunmaktadır. Kitapların ağırlığı ortalama olarak 2 gr’dır. Müze, Ocak 2011’de Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmiştir. Müzede Atatürk’ün “Nutuk”, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın kitapları ve Alparslan Türkeş’in “Dokuz Işık” vb. gibi minyatür kitapları da bulunmaktadır.
Ayrıca Bakü Bulvarı, Deniz Kenarı Milli Parkı, Mini Venedik, Alev Kuleleri, Nizami Caddesi, Bakü Filarmoni Binası, Televizyon Kulesi, Çeşme Meydanı, Bulvar Park, Kristal Salon ve Apseron Yarımadası, Sorge Meydanı, Edebiyat Müzesi, Türk Şehitliği, Fahri Hıyabanı (Ulusal Şeref Mezarlığı), Mugam Müzesi, Halı Müzesi, Televizyon Kulesi, Hayvanat Bahçesi ve Finicular görülmeye değerdir. Şehir akşamları ışıklandırılınca bambaşka bir güzelliğe bürünmektedir.
Bütün bunları iki günde rahat rahat yürüyerek gezmek mümkündür. Ancak Bakü bunlardan ibaret değildir.
Gobustan Ulusal Parkı
Bakü’nün 60 km güneyinde yer alan, Azerbaycan’ın tarih öncesi çağlardan günümüze kadar çok sayıda medeniyet eserlerinin sergilendiği, 1947’den beri yapılan araştırmalar sonucu 750 kaya üzerinde yaklaşık 4 bine yakın insan ve hayvan resimlerini içinde barındıran bir açık hava müzesidir. Gobustan, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.
Ateşgah
Yine Bakü’nün 30 km kuzeyinde yer alan ve ateşe tapanların kutsal mekanlarından olan Ateşgah.
Bakü’nün kenar bölgesinde bulunan ve 1950’li yıllarda bir çobanın ateş yakması sonucu tesadüfen bulunan Yanardağ kesinlikle görülmesi gereken yerlerdendir.
Bütün bu yerlere otobüs ve taksiyle gidilebilir. Bu bölgeler birbirinden çok farklı yerlerde bulunduğundan dolayı, zamandan tasarruf etmek için, İçeri Şehir’de şehir turu yapan kişilerden yararlanmak iyi olacaktır.
Bu üç yeri kapsayan günlük tur için, 2 kişi 130 Manat’tan konuşmaya başladık ve pazarlığın sonunda 50 Manat’a anlaştık. Sabah bizi kaldığımız yerden aldılar. Bizim dışımızda Rus karı-koca ile 4 kişiydik. Özel bir minibüs ve 2 rehberle gün boyu buraları dolaştık.
Haydar Aliyev Kültür Merkezi
Üçüncü gün ise Haydar Aliyev Kültür Merkezi’ne gittik. Şehir merkezinden metro, taksi veya otobüsle gidilebilir. Biz metroyu kullandık. Dönüşte merkeze yürüdük. Bakü metrolarında fotoğraf çekmek yasaktır.
Kültür Merkezi, 2013’de yapılmış ve 101 bin metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Şehrin en popüler binalarından biridir. Merkezin içi ve dışı bembeyazdır. Merkezde sergiler düzenlenmekte ve konserler verilmektedir. Mimarisi oldukça ilginç bir yapıdır. Merkezin zeminden üç kat aşağısında bulunan Klasik Otomobil Müzesi ve merkezin içinde bulunan Kukla Müzesi görülmeye değerdir. Her iki müzede de fotoğraf çekmek yasaktır. Kukla Müzesi’nde yasağın nedenini kuklaların tek olması ve kopyalarının yapılmasına engel olmak olduğunu ifade ettiler.
Yemekleri damak tadımıza uygundur. Adana Kebabı, Döner, Yaprak Sarması vb. gibi. Ayrıca Düşbere Çorbası, Üç Bacı Dolması ve Şah Pilavı denemeye değerdir.
Şehir gece ve gündüz oldukça güvenlidir. Parklar, caddeler, sokaklar ve yollar tertemiz.
Bakü’de müzelerde yerli ve yabancılar için ayrı bilet fiyatı uygulanmaktadır.
Bakü’de her şey için -mutlaka ama mutlaka– pazarlık edilmelidir.
Bakü’de hemen herkesin Türkiye’ye karşı büyük bir ilgisi ve sevgisi bulunmaktadır.
Gençlerin büyük bir kısmı Türkiye’de yaşamak istemektedir.
Azerbaycan Türk vatandaşlarına (yeşil pasaport hariç) vize uygulamaktadır. Türk vatandaşları kapıdan 10 dolar karşılığında vize alabilmektedir.
Azerbaycan para birimi Manat’tır. 100 Türk Lirası 47 Manat’tır.
Bakü’de üç gün dolu dolu geçti. Görülmesi gereken her yeri gördük, sokak sokak dolaştık ve yerel lezzetleri tattık.
Azerbaycan’da cami yerine mescid kelimesi kullanılmaktadır.
Bakü’de yaşamış yazar, şair ve sanatçıların yaşadığı evlerin duvarlarına, orada yaşadıklarını belirten tabelalar asılmaktadır. Bu tabelalardan çok sayıda görmek mümkün. Keşke bizde de böyle bir gelenek olabilse diye düşünmeden edemiyor insan.
Bakü görülmeyi hak eden bir şehir.